Uzak diyarlardan birinde, yemyeşil tepelerin arasında, kışın bembeyaz bir kar örtüsü, baharda rengârenk kır çiçekleriyle kaplanan bir vadi vardı. Bu vadinin tam ortasında, ünü ülkenin dört bir yanına yayılmış bir dükkân bulunuyordu: "Büyü Dükkânı".
Büyü Dükkânı'nda, maddi bedelin hiçbir hükmü yoktu. Burada yapılan pazarlıklar, pek çok müşteriyi şaşırtırdı. Günün birinde, orta yaşlı bir adamın yolu bu vadiye düştü. Aslında, dükkânın şöhretini duymuş ve o da, dilediğini almaya gelmişti. Satıcıyla arasında şöyle bir konuşma geçti:
- İstediğim şeyi bir tek sizin verebileceğinizi söylediler. Karşılığında ben her şeyimi size bırakmaya hazırım.
- Ne istiyorsunuz öğrenebilir miyim?
- 55 yaşındayım... Yolun yarısını geçeli çok oldu. Hayatımı geri istiyorum. Mümkün mü?
- Elbette mümkün. Ama önce bana geri istediğiniz hayatınızı anlatabilir misiniz?
Adamın gözleri önünden yaşadığı kargaşa ve telâş içindeki yıllar geçti. Geride sadece ıssız bir hüzün kalmıştı.
- Geçmiş hayatımda birçok hata yaptım. Pişmanlık duyuyorum. Yanlış kararlar verdim; kayıplara uğradım. Zamanımı hovardaca harcadım. Kendimi mutsuz hissediyorum. Lütfen 55 yılımı bana geri verin.
- Yani siz pişmanlık duyduğunuz hayatınızı yeniden mi yaşamak istiyorsunuz? Ve bunun için her şeyden vazgeçmeye hazır mısınız? Sizden hafızanızı istesem...
- Anlamadım...
- Hafızanızı dedim... 55 yılın yaşantısını içinde barındıran hafızanızı istiyorum.
- İlginç bir bedel... Kabul ediyorum.
- Emin misiniz?
- Neden olmayayım... 55 yıl kazanacağım.
- Ama belleğinizi, içindeki her şeyle birlikte bu dükkânda bırakıp gideceksiniz. 55 yılın hiçbir anını hatırlayamayacaksınız. Buraya neden geldiğinizi bile.
- Daha iyi ya... Her şeye yeniden başlayacağım. Zaten geçmişimi hatırlamak istemiyorum ki! Şu ana kadar yaptığım hataların hiçbirini tekrar etmeyeceğim.
Satıcı, kendisini daha açık seçik konuşma zorunda hisseder.
- Buradan çıktığınızda, hiçbir şey hatırlamayacaksınız; bu konuştuklarımızı, hatta buraya geldiğinizi bile.
- Sanırım ne demek istediğinizi şimdi anlıyorum. Eğer 55 yılın bedeli bu ise, pes ediyorum. Hafızamdan vazgeçemem. Bu neye benziyor biliyor musunuz? Bir kadının, çok istediği bir tokayı, saçları karşılığında satın almasına... İlginç bir insansınız. Bana, Büyü Dükkânı'ndan almak istediğimden çok farklı şeyle çıkacağımı söylemişlerdi de inanmamıştım. Buraya, bugüne kadar olan hayatımı almak için gelmiştim; ancak bugünden sonraki yaşamımı alıp gidiyorum. Size teşekkür ederim.
