Demokrasi, refahın teminatıdır. Zengin ülkelerin, aynı zamanda halkına hürriyet vermiş ülkeler olduğu akıldan çıkarılmamalı. Bu ilişkinin sebebi ortada: Demokrasilerde, millet devrede; beğenmediği iktidarı gönderebiliyor. İstibdatla yönetilenler ise, yönetenlerden hesap soramıyor.
Özgür ülkelerde, liderlerin hayatları da gözler önündedir. Nerede oturuyorlar? Seyahate kiminle, nereye gidiyorlar? İşte son örnekler:
İtalyan Başbakanı Berlusconi'nin cinsel hayatı gazete sütunlarında. Milano, Roma ve Sardunya'daki evlerinde eskort kızları ağırladığı, toplu seks ve striptiz partileri yaptığı ileri sürülüyor. 2010'da, 17 yaşındaki Faslı Kerime Mahruk ile ilişkisi yüzünden, hakkında fuhuş soruşturması açıldı. Çıplak fotoğraflarının bile, mafyanın eline geçtiği belirtiliyor.
İtalya, seks skandalıyla sarsılırken, Fransa'da, Başbakan François Fillon ile Dışişleri Bakanı Michele Alliot Marie, topun ağzında. Önce, Dışişleri Bakanı'nın, gene bakan olan sevgilisiyle birlikte, Tunuslu bir işadamının özel bir jetiyle bu ülkeye gittiği ortaya çıktı. Daha sonra, Canard Enchaine isimli gazete, Başbakan Fillon'un eşi Penolope ve 5 çocuğuyla birlikte, Noel tatilinde Mübarek'in davetlisi olarak Mısır'a gittiğini yazdı. Görüldüğü gibi, demokratik ülkelerde liderler, sürekli halka hesap verme konumunda. Bu yüzden de, dikkatli davranıyorlar.

***
ABD, tüm dünyaya hükmeden bir süper güç. Bir Beyaz Saray'a bakın, bir de, Hüsnü Mübarek'in sarayına. 30 yıldır Mısır'a hükmeden Mübarek, yaşadığı sarayı donatırken, belli ki hiçbir masraftan kaçınmamış. Gösteriş ön planda. Beyaz Saray'da ise, tevazu hâkim.

İşte Mübarek'in konuklarını ağırladığı oda. Avizeler, duvarlarda pahalı tablolar, yaldızlı kanepeler...





Beyaz Saray'da ise, misafirler, Yeşil oda ya da Batı odası gibi isimler taşıyan mekânlarda, çok daha mütevazı şartlarda ağırlanıyor. Zaten, Beyaz Saray halkın ziyaretine açık.