Bilmem, Prof. Şükrü Hanioğlu'nun, "Yaşam tarzı seçkinciliği ve Beyaz Türkler" yazısını okudunuz mu? (Sabah 31 Ekim 2010) Batılılaşmanın, ülkemizde, hayat tarzının Batı'ya benzetilmesi olarak geliştiğini pek güzel anlatmış ve bunun köklerinin, Osmanlı'nın "Alla Franca"cılığında aranması gereğini hatırlatmış. Osmanlı Devleti'nde "havass- avam" (Seçkin- Kitle) ayırımı var. Ama o dönemde, avam, kendine has davranış biçimi, kültürü olan ve kendi haline bırakılması gereken bir yığın gibi görülüyordu.
Cumhuriyet yönetiminde de modernleşme, hayat tarzının üzerinden tanımlandı ve "dinselliğinin antitezi" olarak, özellikle, şehirli, üst ve orta sınıflar tarafından içselleştirildi.
Ama yeni seçkinler, avamı aşağılamanın yanı sıra, onun kültürünün sadece geri kalmış değil, zararlı olduğunu da düşündükleri için, "halkı eğitme, onu yeni değerlerle teçhiz etme"yi vazife bildiler.