Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Düşünce özgürlüğü

Bodrum'da, bir grup "Beyaz Türk'le" birlikteydik. AK Parti iktidarının güçlenmesinden samimiyetle endişe duyuyorlar.
Neden?
Artık, "Dinci bir idare gelebilir" korkusu dağılmış. Şimdi ağızlarda, "sivil dikta" söylemi var. "Ben öyle düşünmüyorum ama sizi anlıyorum" dedim. Ve bir soru sordum: "Aydın Doğan'a karşı bazı girişimler olmasaydı, gene böyle kaygılanır mıydınız?"
- Hayır...
Eğer bir grubun yazarları, "otosansür" yapmak suretiyle her düşünceyi seslendiremiyorsa, seslendirdikleri takdirde başlarına bir iş geleceğini ya da patronlarına zarar verebileceklerini düşünüyorlarsa, ifade hürriyeti zedelenmiş demektir.
Bunun, toplumun farklı kesimlerine, "kuşku, kaygı" biçiminde yansımaları da olur.

***

Aklıma, bir zamanlar Sovyetler Birliği'nde kulaktan kulağa fısıldanan bir anekdot geldi: "Sovyetler Birliği'nde ifade hürriyeti var. Her insan istediği şekilde konuşabilir; ama konuştuktan sonra, hürriyeti kalmaz" diye anlatılırdı. Sadece cezaevleri değil, düşüncelerin ifadesini engelleyen dolaylı baskılar da özgürlükleri sınırlar. Ve bunun faturası, er geç hoşgörüsüz iktidarlara çıkar.
Bir kısım insanlar, "yerin kulağı var" havasına girmiş ve seslerini kısmışsa, bu durum, demokrasi açısından hayra alâmet değildir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA