Aşağıdaki hikâyeyi, siyaset adamlarımıza ithaf ediyorum. Kılıçdaroğlu'nun, bir an evvel, "Recep Bey" üslubunu terk edip, kendisine verilen "Sakin Güç" ya da "Gandi" adlarına uygun hareket etmesini dilerim. "Recep Bey" sözünü eleştirenlere CHPliler "Tayyip Erdoğan'a bak" diye cevap veriyor.
Rekabet, çıtayı yükseltmek ve daha nitelikli bir tavır sergilemek üzere cereyan etse, nasıl olur?
***
Bir adam ile oğlu ormanda yürüyüş yapıyor. Birden çocuğun ayağı takılıyor, düşüyor; canı yanıp 'Ahhhh' diye bağırıyor.
İleride bir dağın tepesinden 'Ahhhh' diye bir ses duyuyor; şaşırıyor.
Merak ediyor ve
"Sen kimsin?" diye bağırıyor. Aldığı cevap
"Sen kimsin?" oluyor.
Aldığı cevaba kızıp
"Sen bir korkaksın!" diye tekrar bağırıyor. Dağdan gelen ses tekrarlıyor:
"Sen bir korkaksın!" Çocuk babasına soruyor:
- Ne oluyor böyle?
- Oğlum dinle ve öğren!
Ve sonra dağa dönüp bağırıyor:
"Sana hayranım!" Gelen cevap ''Sana hayranım!'' oluyor. Baba tekrar bağırıyor,
"Sen muhteşemsin!" Gelen cevap;
"Sen muhteşemsin!"
Çocuk çok şaşırıyor. Babası açıklıyor:
- İnsanlar buna yankı derler, ama aslında bu hayattır. Hayat, daima sana senin verdiklerini geri verir. Ne ekersek onu biçeriz. Daha fazla sevgi istediğin zaman daha çok sev! Daha fazla şefkat istediğinde, daha şefkatli ol! Saygı istiyorsan insanlara daha çok saygı duy. İnsanların sabırlı olmasını istiyorsan sen de daha sabırlı olmayı öğren. Bu kural yaşamımızın bir parçasıdır, daima geçerlidir.
Hayat bir tesadüf değil, yaptıklarımızın aynada yansımasıdır.