Deniz Baykal'ın avukatı, evvelki gün Ulusal Kriminal yöneticisi diye takdim edilen Uğur Kurtulan ile bir basın toplantısı düzenledi. Keşke, böyle bir ikna çalışması yapılmasaydı. Çok fazla özele girildi. Herhalde Baykal da, böyle bir konuşmayı beklemiyordu. Meselâ, Uğur Kurtulan dedi ki: "Baykal'ın sağdan, soldan, önden, arkadan, alttan alınmış omuz-sırt, bel-baldır, bacak resimlerini biyologlarımız inceledi. O şahıs Baykal değil; kıl yapısı da uymuyor."
Buna benzer tuhaf konuşmalar karşısında herkes, "Herhalde Baykal adaylığını koymaya hazırlanıyor" diye düşündü. O da gerçekleşmiyor. Belki, Parti Meclisi listesinde bir çekişme olacak. Fakat buna karşı da, "Çarşaf liste yerine, blok listeyle seçimlere gidilirse, Kılıçdaroğlu ekibi silme kazanır" deniliyor.
Perşembe akşamı, TV 8'de, Fikri Sağlar ile birlikteydik. Sağlar'a, CHP'ye dönüp dönmeyeceğine dair çok sayıda mesaj geldi. Sağlar, "Değişim samimi mi, değil mi, yönetimin yeni yapısına bakarak karar verebiliriz" dedi. CHP'nin sıkı bir takipçisi olan gazeteci Candaş Tolga Işık ise, "Önder Sav'ın ağırlığını taşıyan bir değişim, nasıl yenilikçi olabilir?" diye sordu.
Önder Sav, "King maker" durumda (Kralı tayin eden kişi). Böyle hallerde, bir süre sonra, kral ile kralı o mevkiye oturtan şahıs arasında uzlaşmazlık doğar; bazen ihtilâf, kopmayla neticelenir. Süleyman Demirel'i Adalet Partisi'nin başına getiren Mehmet Turgut ve ekibini hatırlıyorum. 1968 Kongresi'nde yeminlilerle karşı karşıya gelmişler, sonunda da, partiden ayrılmak zorunda kalmışlardı.
Bakalım CHP'de ne gibi gelişmelere şahit olacağız. Üstelik bu defa, bir de Baykal faktörü var.