TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ile Aslı Aydıntaşbaş bir röportaj yapmış. Ümit Boyner'in doğru sözleri var. % 10 barajından ve parti içi demokrasinin olmamasından yakınıyor. Ama çok tartışılan üç maddeyi eleştirirken, "Kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı" demesini doğru bulmadım. Keşke hangi anlamda kuvvetler ayrılığı zedeleniyor, bunu açıklasaydı. Eğer, yasama organının, Anayasa Mahkemesi'ne 3 kişi seçmesi yüzünden böyle bir sonuca vardıysa, bunun başka ülkelerde örnekleri var. Ya da cumhurbaşkanının üye seçmesini eleştirmek için bu cümleyi sarf ettiyse, o da doğru değil. Bir kere, mevcut sistemde, HSYK'nın ve Anayasa Mahkemesi'nin bütün üyelerini cumhurbaşkanı seçiyor. Ayrıca, başka ülkelerde de yargı organlarına ya da HSYK'ya benzer kurumlara üye seçme yetkisini cumhurbaşkanı kullanabiliyor. Kuvvetler ayrılığı, siyaset biliminde farklı bir anlam taşıyor. Her şeyden önce, parlamenter sistemde sert bir kuvvetler ayrılığı söz konusu değil. Daha ziyade Yürütme'nin Yasama'ya hâkimiyeti ve uyumlu bir faaliyetten söz edebiliriz.
Kuvvetler ayrılığı, bir yargı organına üye atamak suretiyle değil, atadıktan sonra o üyeyi görevden almakla, ya da yargı kararlarına müdahale etmekle zedelenir. Meselâ, 28 Şubat'ta, askerin yüksek yargı üyelerine verdiği brifing... O tarihte, TÜSİAD'ın "kuvvetler ayrılığına aykırı bir davranış var" diye görüş bildirdiğini hatırlamıyorum. Maalesef Türkiye'de, herkes, kulaktan dolma bilgilerle konuşuyor. CHP'liler, ya da bazı gazeteciler, "kuvvetler ayrılığına aykırı" dedi ya, düşünmeden bu iddia tekrarlanıyor. Lütfen bilenlere danışın.