Benim anladığım kadarıyla, Erzincan Savcısı, 2007 yılında, Jandarma İstihbarat'tan aldığı bilgi doğrultusunda, İsmailağa Cemaati bünyesinde gerçekleştirilen yatılı dini eğitimle ilgili soruşturma başlatıyor, dinleme kararları aldırıyor. (Soruşturma başladığında, tutuklanan İl Jandarma istihbarat Şube Müdürü Nedim Erten, Erzincan'da değil) Bu cemaatle ilişkili hatırlı kişiler dinlemeye takılıyor. 235 şüpheli dosyaya giriyor. Bunlara isnat edilen fiil, "suç işlemek için örgüt kurma" (TCK 220) kapsamında değil. Yasa dışı imar faaliyeti, sahte diploma temini, ihaleye fesat karıştırma, Danıştay'da aracı bulma, bürokrasideki bir atamaya vasıta olmak gibi farklı eylemleri kapsıyor. Dosya Erzurum'a gidince, tesadüfen dinlemeye takılan o kişiler hakkında bir işlem yapılmıyor ve şüpheli sayısı 16'ya düşüyor.
Erzincan Savcısı'nın aşırı bir gayretkeşlik içinde olup olmadığını ya da siyasi bir amaca hizmet edip etmediğini bilemem. Ama, bu meselenin, Ergenekon'la, hele hele ıslak imzalı belgeyle ilgisi olmaması ihtimali çok kuvvetli.