İmam, mezarlıktaki işini bitirmek üzereydi. 50 yıllık karısını kaybeden yaşlı adam, "Onu ne kadar sevdim" diye hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Çocuklar babalarını yatıştırmaya çalıştılar. "Tamam baba seni anlıyoruz"
Ama, eşini kaybeden koca, gözyaşlarını engelleyemiyor ve "Seni ne kadar çok sevdim, ne kadar çok sevdim" diye tekrarlıyordu. Tabutu, kazılan çukurun içine koydular, üstünü toprakla kapattılar. Kalabalık artık mezarlığı terk etmeye hazırlanıyordu. Ama yaşlı adam, gözünü mezara dikmiş öylece duruyordu. Bir dostu yanına yaklaştı, "Kendini nasıl hissettiğini biliyorum ama, gitme zamanı geldi" dedi. Koca, gözlerinden yaşlar süzülürken dostuna döndü ve önemli bir sır verircesine kulağına fısıldadı: "Beni anlamıyorsunuz. Ben onu çok sevmiştim ve sadece bunu ona bir kere söyleyebildim."