Hükûmet açılım üzerine açılım yapıyor. En azından demokratikleşme yolunda bir eğilimi ortaya koyduğu için yararlı da. Kürt ve Alevilerden sonra Roman açılımı. Sorunlu insanlar ya da topluluklar muhatap alınıyor, tedrici adımlar atılıyor; en azından hükûmet katında şikâyetler dinleniyor. Bu bile önemli. "Fakat..." İşin bir de fakatı var. Daha basit sayılabilecek cinsten yasal değişiklikler bir türlü gündeme gelmiyor. Mesela Radyo ve Televizyon Kanunu. RTÜK'ün elinde öyle geniş yetkiler var ki, kötü niyetle uygulansa televizyon kanalları büyük darbe yer.
RTÜK Başkanı Davut Dursun haklı olarak sormuş: "Halkın milli ve manevi değerlerine ters düşen yayınlar cezalandırılmalı deniliyor. Ama Etiler'deki aileyle toplumun değerleri örtüşür mü? Biz 9 üye aramızda mutabakat sağlayamıyoruz. Ortak ahlaki ilkeyi nasıl bulacağız?"
Mevcut kanunda hem lisans iptaline kadar giden ağır müeyyideler var, hem de yayın ilkeleri, fevkalade muğlak cümlelerle sayılıyor:
a) Devletin varlık ve bağımsızlığına, bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılâplarına aykırı... b) Toplumu, şiddete, teröre, etnik ayırımcılığa; halkı, sınıf, ırk, dil, din mezhep ve bölge farkı gözeterek kin ve düşmanlığa sevk eden, nefret duyguları uyandıran... c) Sahiplerinin ya da yakınlarının çıkarları doğrultusunda yayın yapan kanalların UYARILMADAN, 1 ay yayın durdurma cezası alacakları, tekrarı halinde, süresiz durdurulacağı ya da lisans iptaline gidileceği belirtiliyor.
Milli ve manevi değerler konusunda bir mutabakat olmadığı gibi, kanunun 4'üncü maddesinin a), b) ve c) bendinde sayılan ilkeler de, diğer ilkeler gibi tartışmaya açık. Üstelik bunun bir de siyasi yorum ayağı var. "Atatürk ilke ve inkılâplarına aykırı davranmak" ya da "mezhep ve dil farkı gözeterek toplumda düşmanlık yaratmak" ne demek? Hükûmetin Kürt açılımını, özellikle doğurduğu tepkilere bakarak bu başlık içine sokabilirsiniz. Hükûmete bir şey olmasa dahi, onun bu politikasını destekleyen "yandaş medya" pekala ceza yiyebilir.
Türk Ceza Kanunu'ndaki "halkı kin ve düşmanlığa sevk maddesi" yeniden yazılarak suiistimaller önlenmeye çalışıldı. Lakin Radyo veTelevizyon Kanunu içinde aynı cümleler hâlâ mevcut. Hazır RTÜK Başkanı Davut Dursun şikâyete başladı, işin bu yönünü de hatırlatmak istedik.