Ayvalık'ta kurulan pazar yerinde bütün markalar teşhir ediliyor. Kırlangıç ve Komili standında, Tuncay Özilhan'a rastladım. Sezai Ömer Madra ve Kırlangıç'tan sonra, Komili markasının da, geçen yıl Anadolu Grubu'na geçmesiyle, bu Grup, Türkiye'de zeytinyağı alanında büyük ağırlık kazandı.
Komili için, bir parantez açmak isterim. Midilli'nin Komi köyünde doğan Hasan Bey, 1878'de, "Dizdarzade Komili Hasan Bey ve Çocukları" zeytinyağı üretim şirketini kurdu. Böylece, kalitesi sayesinde bugüne kadar markası devam eden ilk zeytinyağı fabrikası, Osmanlı topraklarında, Midilli'de üretime başladı. 1923'te, yani mübadele öncesi, Komili ailesinin sahip olduğu zeytin ağacı sayısı 47 bine ulaşmıştı. Lozan'da imzalanan mübadele sözleşmesiyle, hem Midilli, hem de Girit'te yaşayan Müslümanlar Ayvalık'a geldiler. Midilli'de başlayan zeytinyağı hikâyesi, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında Ayvalık'ta sürdü. Bütün yurda yayıldı. Türkiye'nin sınırlarını aştı; efsaneleşti.
Zeytin yaprağı çayına da bu pazarda rastladım. Sahibi Selâhattin Güvenç. Kyara marka sızma zeytinyağının yanı sıra, zeytin yaprağı çayı da üretiyorlar. Zeytin yaprağında ve tabii zeytinde, oleuropein denilen bir madde mevcut. İki yıldır, Japonya, zeytin yaprağı satın alıyor. Bu maddenin çeşitli virütik hastalıkların yanı sıra, domuz gribine yol açan H1N1 virüsüne karşı koruduğu da belirtiliyor. Diğer yararlarını şöyle sıralayabiliriz: Kan şekerinin düzenlenmesi, yüksek tansiyonun düşmesi, kolesterolün azalması, astım, kolon kanseri, prostat, sinüzit, menopoz, kabızlık ve romatizmal kireçlenmenin iyileşmesi vs... Bu bilgilere, Google'de, "Olive Leaf Tea" (Zeytin yaprağı çayı) yazarak da ulaşabilirsiniz.

***
Komili zeytinyağı Topkapı Sarayı'nda da kullanılıyordu. Fuarda, padişahın Müderrizade Hilmi Efendi'ye verdiği başarı fermanının fotokopisi teşhir ediliyor.