Sınırdan geçerek teslim olan PKK'lılara tören düzenlenmesi ve sevinç gösterileri, 1984'ten beri binlerce evlâdını şehit vermiş Türkiye'de haklı bir rahatsızlık yarattı; hassasiyetler rencide oldu. Bu fedakârlığa, yeni şehitler verilmesin diye katlanıyoruz.
Ama... Deniz Baykal'ın dediği gibi,
1) PKK aklanmadı. Silâh bırakanlar, Türkiye'de bir suçtan dolayı aranmadıkları tesbit edildikten sonra serbest bırakıldılar. Her geleni cezaevine atsanız, barış nasıl sağlanacak?
2) Bu bir zafer gösterisi değildi. Bir barış sevinciydi. Teslim olanın zaferinden söz edilebilir mi?
3) Savcı ve hâkimlerin Silopi'de kurulan çadırlarda PKK'lıları yargılaması, hukukun ve yargı bağımsızlığının ihlâli değildi. Çünkü teslim olanların Diyarbakır'a götürülmesi, güvenlik açısından sakıncalı bulunduğu için, Ceza Muhakemesi Kanunu'na (252) dayanılarak ifadeleri sınırda alındı. (Madde 252: Mahkeme, güvenliğin sağlanması açısından, duruşmanın başka bir yerde yapılmasına karar verebilir.)