Türkiye, geçmişinde peş peşe darbeler yaşadı; ele geçen çok sayıda bilgi ve belgede, 2000'li yılların başından beri, bazı askerlerin siyasete müdahale hazırlıkları yaptığını da gördük. Öyle sağlam belgeler var ki! Bir tanesi, günlük tutmuş; bir diğeri bütün konuşmaları kaydetmiş; bir gazeteci, her görüşmeden sonra defterine kayıt düşmüş; Jandarma bünyesinde Cumhuriyet Çalışma Grubu kurulmuş; krokilerden iz sürülerek toprak altından silâh ve askeri mühimmat elde ediliyor; suikast planları ele geçiriliyor, teğmenler tutuklanıyor; faili meçhul cinayetlerin üzerinden perde kalkıyor. Metot da aşağı yukarı belli: İnsanları fişleyeceksin, hedef aldıklarını karalayacaksın, eylemler düzenleyerek, bunu kâh PKK'nın, kâh irticaın üzerine atacaksın; bölünme ve şeriat korkusunu gündemden hiç düşürmeyeceksin.

***
Karanlık koridorlarda yapılan planların artık üzerine aydınlık düştü. Ama bunu hâlâ kabul etmek istemeyenler var. Hürriyet gazetesinden Mehmet Yılmaz'ı okuyunca, şaşırdım kaldım. Meğer, Türkiye'de, Fethullah Hoca, bir sivil darbe hazırlıyormuş; eline geçirdiği polis vasıtasıyla bu amacına adım adım ulaşıyormuş, AK Parti'yi de araç olarak kullanıyormuş. Fethullah Hoca örgütünün üzerine gitmeye kimsenin gücü yetmiyormuş, gitmeye kalkışanlar da kısa sürede pişman ediliyorlarmış. Hayallerindeki İslâmcı faşist düzeni kurmak için adım adım ilerliyorlarmış.
Mehmet Yılmaz'ın bu sonuca varmasının sebebi, "telefonların dinlenmesi, özel yaşamların takip edilmesi." Kanunsuz dinlemeler söz konusuysa, bunun Fethullah Hoca ile ne ilgisi var? Gülen'den ziyade, konuyu Turgut Özal'a bağlamak lâzım. Çünkü Özal, Polis Vazife ve Selâhiyetleri Kanunu'na 7. maddeyi ekleyerek, Emniyet istihbaratını, rejimin korunmasından sorumlu tuttu. Emniyet İstihbarat da, yürüttüğü etkili çalışma sayesinde, demokrasiye karşı kurulan bütün kumpasları ortaya çıkarıyor. O polis, cemaatin değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin polisi, istihbaratçısı. Gülen cemaatine yakın olan medya kuruluşları, sadece, Türkiye'nin bu yeni "Aydınlanma Çağı"nı destekliyor. Tıpkı, farklı gazetelerde yazı yazan aydınlar gibi.