Dubrovnik, Hırvatistan'ın Adriyatik kıyısında bulunan tarihi bir şehri. 50 bin nüfuslu bu kentin eski adı Ragusa. Dubrovnik, yüz yıllar boyunca bir şehir devlet olarak yaşamış. Bu kentte kurulu Ragusa Cumhuriyeti'ni 1365 yılında, 1. Murat Osmanlı himayesine almış ve vergiye tâbi tutmuştu. Ragusa 440 yıl Osmanlı egemenliğinde kalmış. Şehir devlet 1808'de yıkılıyor; Napolyon Bonapart tarafından önce Fransa'ya bağlanıyor; ardından Avusturya yönetimine veriliyor.
Dubrovnik halkı, tarihten gelen kültürel birikimi ile kendisini hep biraz farklı ve özerk hissetmiş.
Eski şehir, kalenin içinde kalmış; dışında kırsal alanda yemyeşil dik yamaçlara inşa edilmiş, bahçeleri begonvilya ve zakkumlarla süslü evler görüyorsunuz. 1991'de, Yugoslavya iç savaşı sırasında tarihi eserler önemli ölçüde zarar görmüş ama, şu anda Unesco'nun başlattığı restorasyon sayesinde, şehir, eski görünümüne kavuşmuş. Dik yamaçların denizle buluştuğu noktalar kayalık. Doğayı koruma adına denize iskele inşa etmek yasak olduğu gibi, tabii görüntü bozulur endişesiyle merdivene bile izin verilmiyor. Çok sert kurallar uygulanıyor. Denize girmenin bu kadar zor olduğu bir sahil şehri görmedim. Adalar zümrüt yeşili cam ağaçları ile bezenmiş; ama, tekneyle bir adaya gitseniz de, ormanın içine giremiyorsunuz; sadece kayalık kısma ayak basmaya hakkınız var ve tabii -yangına karşı önlem- sigara içmek yasak.