Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, İbrahim Şahin 'i affetmişti. İsmi, JİTEM komutanı olduğu dönemde, Silvan ve Silopi'deki faili meçhul cinayetlere karışan Abdülkerim Kırca'ya da, devlet övünç madalyası vermişti.
Ama yolu Ergenekoncu'yla kesişen herkes, örgüt mensubu değil elbette. Çünkü Ergenekoncular, içimizde yaşıyor ve görünüşte, normal görevlerini ifa ediyorlardı. Birçok darbe âşığı "ultra laik" insanımız, pekâla, tanıdığı bir ordu mensubuna "asker müdahale etsin artık" önerisini de yapmış olabilir. Bu sebebten, Ergenekon örgütü üyesi mi sayılacaklar? Olsa olsa, AK Parti düşmanlığı yüzünden, askeri müdahale sempatizanı haline gelmiş kişiler diyebiliriz. Durum görüldüğü gibi hayli karışık. Dolayısıyla, tanıdığı bir ordu mensubuna "Haydi daha ne duruyorsunuz, harekete geçsenize" diyen herkesi, Ergenekon davasına katmak gerekmez. Kemal Gürüz ya da Sabih Kanadoğlu konularında, galiba bu özen gösterilmedi. Meselenin esasına zarar vermemek için, savcı ve polisin daha dikkatli davranması lâzım.