İbrenin Melih Gökçek'ten yana olduğunu, 30 Aralık 2008 tarihli makalemde yazmıştım: "Öyle bir durum var ki, bunu tek bir cümle ile özetleyebiliriz: 'Ne Melih'le, ne Melih'siz.' Kimi, 'Melih Gökçek' diye ısrarlı, kimi, 'Olmasın' çabasında. AK Parti'de, tam bir kutuplaşma yaşanıyor. Bana öyle geldi ki, sonunda, Tayyip Erdoğan, gönülsüz bile olsa, Melih Gökçek'i aday gösterebilir... Kanaatime göre, Gökçek, 'sırat köprüsünü' aşacak."
Neden Tayyip Erdoğan bu kadar zorlandı ve nasıl bu noktaya geldi? Muhtelif sebebleri sıralayalım: a) Önde gelen bazı milletvekilleri, hatta yönetici kadronun üyelerinden birkaçı, Gökçek'i istemiyordu. b) İsimler açıklanınca, kırgınlığından da belli olduğu gibi, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok'a, Ankara Büyükşehir Belediyesi için verilmiş bir söz vardı. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki için bastıranlar da... c) Gökçek, 3 dönem üst üste belediye başkanlığı yapmıştı ve AK Parti'de ilke olarak, bu süreden fazlasına karşı çıkılıyordu. d) Gökçek, Tayyip Erdoğan'a karşı bağımsız bir kişilik sergiliyordu. e) Ayrıca, tartışmaların içinde, özellikle CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu karşısında, yıpranmıştı. Seveni çoktu, ama sevmeyeni de az değildi. Yeni bir isim, taze bir başlangıç oluşturabilirdi.
Erdoğan, yaptığı anketler sonucu, teşkilâtın da arzusu istikametinde, yeni bir adayla çıkmayı göze alamadı. Çünkü: a) Gökçek'i bertaraf etseydi, onun icraatını sahiplenemeyecekti. b) Muhalefet, Melih Gökçek'ten vazgeçtiği için Erdoğan'ı alkışlamayacak, aksine, "madem güvenmiyordun, neden senelerce göz yumdun," diye eleştirecekti. Gökçek'in tasfiyesi, CHP'nin başarı hanesine yazılacaktı. c) Kılıçdaroğlu düellosundan sonra, en azından, kamuoyunun bir bölümü nezdinde darbe yiyen bir arkadaşına karşı vefasızlık göstermiş, onu orta yerde bırakmış olacaktı. d) Netice itibariyle, AK Parti'nin, bugünkü şartlarda, bir başka adayla, Ankara'yı kaybetmesi, kuvvetle muhtemeldi. O zaman, sorumluluk, tamamen, yanlış tercihte bulunan Erdoğan'ın omuzlarına yüklenecekti.
Başbakan ince eledi, sık dokudu; sonunda, benim de tahmin ettiğim gibi, Melih Gökçek'te karar kıldı.