Malatya'da depremden etkilenen 20 bin vatandaşımızın yaşadığı Samanköy Konteyner Kenti, bölgenin en büyük geçici yaşam alanı. Tek bir alanda 3800 konteyner yer alıyor. Birbirinin tıpatıp aynısı konteynerlerin arasında dolaşırken, 'ne çok acı, ne çok zorluk var' diye düşünmeden edemedim. Ama yine de gülen yüzler gördüm, evlerin içinden gelen neşeli çocuk sesleri duydum. Bazı konteynerlerin önündeki saksılarsa çok şey anlatıyordu. Kırmızı, pembe sardunyalar, adını bilmediğim turuncu yöresel çiçekler, içimi açtı. İşte inadına yaşama tutunmak buydu. Tıpkı kayanın içinden fışkıran bir çiçek gibi bu saksı çiçekleri beni umutlandırdı. Umudumu artıran bir diğer sebep de 'deprem bölgesinde her şeyi devletten beklememek lazım' diyerek yardıma koşan ve hala desteğini sürdüren şirketlerin varlığı. İşte yine böyle bir şirketle, Malatyalı iş insanı, Hayat Holding İcra Kurulu Başkanı Avni Kiğılı ile birlikte Samanköy'deydim. 29 Ekim'de fiili olarak faaliyete başlayan Hayat İyi Yaşam Merkezi'ni, resmi açılış töreni nedeniyle ziyaret ettik. AFAD koordinasyonu ve Malatya Valiliği desteği ve Hacettepe Üniversitesi iş birliği ile Hayat Holding tarafından kurulan, Hayat İyi Yaşam Merkezi'nden 6 hafta gibi kısa bir sürede 3 bin kişinin yararlandığını öğrendim. Bunda hiç kuşkusuz Hacettepe Üniversitesi ile yapılan iş birliğinin payı büyük. Zira planlama aşamasında Hacettepe Üniversitesi'nin dahil olduğu iyi yaşam merkezinde şimdi üniversitenin akademik kadroları gönüllü olarak görev alıyor. Böylelikle depremden etkilenen vatandaşların ihtiyaçları daha isabetli tespit edilerek, uygun rehabilitasyon ortamı sağlanıyor. Anneçocuk sağlığı, okul öncesi eğitim, okul çağındaki çocukların eğitimine destek ve okul seçme sınavlarına hazırlanan öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde farklı alanlar, kütüphane ve bilgisayar odalarının bulunduğu yaşam merkezinde bir de büyük bir çamaşırhane bulunuyor. Avni Kiğılı, konteyner kenti ziyaretimiz sırasında neden ilk Malatya ile başladıklarını anlatarak söze girdi: "Deprem sonrası sıkıntıların ve konteynerkentte yaşamın zorluklarının farkındayız. O nedenle bu alanlardaki yaşamı kolaylaştıracak bir proje planladık. Ve ilk olarak kendi memleketimizden başlamak istedik. Çünkü burada daha hızlı olacağımızı biliyorduk, öyle de oldu. Nisan ayında görüşmelere başladık, ekimin sonunda hizmete hazırdık." Malatya'nın ardından bölgedeki diğer konteyner kentlerde de benzer iyi yaşam merkezleri kurmayı planladıklarını söyleyen Kiğılı, "Samanköy'deki deneyimimizin sonuçlarına göre en iyi modeli yaygınlaştırmak istiyoruz. Biz depremin ilk gününden bu yana bölgedeyiz. Ayni ve nakdi yardımlarımızı da yaptık. Bunlar söylenmez ama ihtiyaç oldukça her zaman da yapmaya devam edeceğiz. Kalıcı konutlar ne kadar hızla hayata geçirilirse geçirilsin, konteyner kentlerde daha bir süre yaşamın devam edeceğini öngörüyoruz. Bu süreci vatandaşlarımız için kolaylaştırmak hepimizin görevi" diye konuştu. Anlaşılan o ki pek çok şirket gibi Hayat Holding de bölgedeki vatandaşları yalnız bırakmamaya niyetli. Hayat Holding, Kiğılı Ailesi'nin köklerinin bulunduğu Malatya'dan başladığı deprem bölgesi desteklerini diğer illere taşıyacak. Deprem bölgesinde bir tuğla da ben koymalıyım bilincinin yaygınlaşması ve böylesi hayati dokunuşların artması dileğiyle.