Yılın ilk çalışma gününde Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı (aynı zamanda Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı) Güler Sabancı'dan dijital bir mektup aldım. Sabancı'nın hayırseverlik, gönüllülük ve ekonomik- sosyal kalkınmaya yönelik önemli mesajlarının yer aldığı mektubu sizlerle paylaşmak istedim. Zaten Güler Sabancı da 'Daha iyi bir dünya için hayırseverlik' başlıklı mektubuna deneyimleri paylaşmanın önemine değinerek başlıyor.
Sabancı Topluluğu'nun 90 yıllık geçmişinde, her şeyi devletten beklememe anlayışıyla, hayırseverlik ve toplumsal duyarlılığın her zaman önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Güler Sabancı'nın mektubundan satırbaşları özetle şöyle:
Hem gezegenin hem de insanlığın geleceğinin tehdit altında olduğu bu dönemde gelir dağılımında, toplumsal cinsiyette, aşıya erişimde ve iklim acil durumunun tetiklediği gıdaya erişimde eşitsizliklere tanık oluyoruz. Pandeminin zor kazanılan derslerinin herkes için daha eşit bir geleceğe ulaşmak adına önemli bir fırsat olduğunun farkına varmalıyız.
Dünyamız iklim değişikliği nedeniyle geri dönülmesi mümkün olmayan bir noktaya doğru ilerliyor. İşte bu sebeple artık iklim değişikliği değil, iklim acil durumu diyoruz. Hükümetlerin, özel sektörün, sivil toplumun ve akademinin dünyamızı korumak için hep birlikte aynı amaç doğrultusunda çalışması gerekiyor.
Afet filantropisi alanında, çalışan kuruluşların konuya ayırdığı yıllık fon miktarının yüzde 2'den az olması oldukça endişe verici. Bugün biliyoruz ki, doğrudan bu alanda faaliyet göstermese dahi, iklim acil durumuyla mücadele artık tüm vakıfların stratejisinin bir parçası olmalı. Çünkü iklim aktivistlerinin de defalarca söylediği gibi bir B gezegeni yok.
Global çaplı büyük sorunlarla mücadelede tek başına devlet politikaları, özel sektör ve filantropi kuruluşlarının faaliyetleri yetmez. Bu tip sorunların çözümünde sahada çalışan gönüllülere de ihtiyacımız var. Ülkemizde, özellikle gençlerin, iklim aciliyeti ve eşitsizliklere yönelik duyarlılıklarının arttığını mutlulukla yakından takip ediyorum.
Dijitalleşmenin de etkisiyle 'iyilik' dünyanın her yanına sıçrayabiliyor. Gelişen teknolojiler sayesinde, dünyanın neresinde olursa olsun, ihtiyacı olana kolayca erişip, destek olabiliyoruz. Dijital dönüşüm tüm dünyayı 'bir' yapıyor.
Birbirimizden öğrenmeye ve deneyimlerimizi paylaşmaya her zamankinden daha fazla imkânımız ve ihtiyacımız var. Mektubuma son verirken, iyiliğin yayılması ve çoğalmasını diliyorum. Her birimiz, kendi gücümüz yettiği kadar çözümün bir parçası olmak için harekete geçmeliyiz. Daha iyi bir dünya için hayırseverlik zamanı!
***
BİR NESİL GERİYE GİTTİK
Pandemide, her alanda eşitsizliklerin arttığına işaret eden Güler Sabancı, özellikle kadın ve kız çocuklarının karşı karşıya olduğu riskleri şu ifadelerle ortaya koydu: "2019'da toplumsal cinsiyet uçurumunu kapatmak için 99.5 yıla ihtiyaç varken, pandemiyle birlikte bu süre 135.6 yıla çıktı. Üzülerek görüyoruz ki, eşitsizlikle mücadelede tam bir nesil geriye gitmiş durumdayız."