Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HÜLYA GÜLER

‘Olsa hoş olur’ demeyin çöpü değere dönüştürün

Pandemiye kadar kendini anlatmakta zorlanan, telefonları neredeyse hiç çalmayan ve şimdi de hiç susmayan bir şirketin öyküsünü anlatmak istiyorum. Bu bir atık değerlendirme şirketi. Ne güzel haber değil mi? Pandemiyle birlikte sürdürülebilirlik bilincinin arttığından söz ediyoruz hep. İşte buna bir örnek.
Şirketlere atık yönetimi hizmetleri veren İnteraktif Çevre Danışmanlığı'nın bugünlerde gördüğü yoğun ilgi, çevreye olan duyarlılığın kalıcı bir şekilde yerleştiğini gösteriyor. 2015 yılında Kibar Holding bünyesinde kurulan İnteraktif Çevre Danışmanlığı'nın Genel Müdürü Volkan Ural, ilk 5 yılda şirketlerin kapısını kendilerinin çaldığını, pandemiyle işlerin biraz değiştiğini söylüyor.
"Artık şirketler bize ulaşıyor, telefonlarımız hiç çalmazdı, şimdi de susmuyor" diyen Ural, durumun hem çevre hem de ekonomi açısından ne kadar kritik gelişme olduğuna dikkat çekiyor.
Çevre ve atık yönetimi konusunda ne çok şey bilmediğimi fark ettiğim görüşmemizde Ural, öncelikle İnteraktif Çerve'nin ABD'li The Heritage Group ile yüzde 50 ortaklıkla kurulduğunu özellikle vurguladı. Bunun sebebini de şöyle aktardı: "THe Haritage Group Kuzey Amerika'nın en büyük çevre şirketlerinden biri ve 1970'den bu yana atık yönetimi konusunda AR-GE yapıyor. Bu önemli çünkü biz bu know-how'ı ortaklığımız sayesinde Türkiye'ye transfer ettik."
Gelelim bu alandaki çalışmaları 'çöpe değer katmak' şeklinde özetleyen Ural'ın aktardığı mesajlara:
*Atık yönetimi pandemiye kadar şirketlerin gözünde; 'olsa hoş olur' diye bakılan bir alandı. Ama bugün 'olmazsa olmaz' noktasına geldi. Bu hepimiz için iyi haber. Daha da iyi haber, buradan geri dönüş yok, bu bakış açısı kalıcı. Yani şirketler hem ekonomiye değer katmak hem de çevreyle dost olmak için atıklarını daha iyi yönetmek istiyorlar. Çünkü biliyorlar ki çevreye dost olmayan şirketle artık tüketici de dost değil.
Dünya artık bizim önerdiğimiz iş modeline 'döngüsel ekonomiye' doğru evriliyor. Bu tabi zaman alacak ama sürdürülebilirlik bilinci artık geri dönülmez bir şekilde yerleşti.
2018'den bu yana Çevre Bakanlığı'nın da çalışmalarıyla Türkiye'de 'sıfır atık' hedefi daha yüksek sesle dile getiriliyor. Bu konuyu düzenleyen yönetmeliğin de çıkmasıyla bizim müşteri portföyümüz genişledi. Daha önce sanayi şirketlerine yönelik hizmetlerimiz daha fazlaydı. Yönetmelikle birlikte buna oteller ve restoranlar gibi hizmet sektörü de katıldı.
Şirketlere öncelikle yerinde atık yönetimini öneriyoruz. Bu olmuyorsa yakınında değerlendirmeyi o da olmuyorsa enerjiye dönüştürecek çözümler geliştiriyoruz. En son çare olarak da yer altında depoluyoruz.
Geçen yıl Türkiye'de 2 milyon ton ambalaj atığı değerlendirildi ve ekonomiye 2 milyar TL katkı sağlandı. Türkiye'de yılda 20-30 milyon ton ambalaj atığının ortaya çıktığı hesaplanıyor. Bunun 15-20 milyon tonu değerlendirilse ekonomiye katkısını düşünün. Atık ithalatını azaltmak için büyük bir fırsat var aslında. Atık yönetimi konusunda denetlemeler arttıkça bilincin de daha yükseleceğine inanıyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA