Kurucusu Sabri Ülker'in (suyu, unu ve zamanı israf etmeyin) vizyonuyla daha başlangıç aşamasında 'israfsız şirket' anlayışını DNA'sının bir parçası haline getiren Ülker, geçtiğimiz günlerde dünyanın en prestijli sürdürülebilirlik endekslerinden birinde yer aldı. Uluslararası derecelendirme kuruluşu S&P Global tarafından hazırlanan Kurumsal Sürdürülebilirlik Değerlendirmesi 2020 (The Sustainability Yearbook) listesine girdi.
Bu gelişmeyle ilgili Ülker'in CEO'su Mete Buyurgan ile yazıştık. Malum mailleşmek pandemi koşullarının makbul iletişim yöntemlerinden biri oldu. Buyurgan, Ülker'in dünya genelinde, 61 sektörde 7 binin üzerinde şirketin değerlendirildiği listede ilk 631 şirket arasında yer aldığını söyledi ve gıda ürünleri kategorisinde de global ilk 20 şirket arasında yel alan tek Türk şirketi olduklarını ekledi.
Gönderdiği mesajda, böylesine prestijli bir endekste yer almayı 'çok heyecanlı bir gelişme' olarak niteleyen Buyurgan, Ülker'e bu başarıyı getiren süreci şöyle özetliyor:
Ülkemizin sürdürülebilir kalkınma hedefleri kapsamında sürdürülebilirlik çalışmalarımızda her zaman yerli üreticiyi ön planda tutuyoruz.
Bu amaçla Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü'yle ortaklaşa ve uzun yıllar süren çalışmalarımız sonunda tarıma yerli, kuraklık, hastalık ve iklim değişikliğine dayanıklı, yüksek verimli, kaliteli ve Türkiye'de ilk olan bir buğday türü kazandırdık; Aliağa Bisküvilik Buğday.
2014'ten bu yana karbon salım artışı olmadan büyüyoruz. Sıfır atık hedefiyle çalışıyoruz, 2020 yılında toplam atıklarımızın yüzde 91'ini geri dönüştürdük. Hammaddelerin yüzde 98,9'unu bitmiş ürüne çevirme oranına ulaştık.
2020 yılında 660 ton daha az kâğıt, 536 ton daha az plastik kullandık. 2025 yılında kullandığımız tüm plastik malzemelerin, geri dönüştürülebilir veya doğada çözünebilir, kompostlanabilir olmasını hedefliyoruz.
Türkiye'den Arçelik ve Garanti Bankası'nın da yer aldığı listede, şirketlerin çevre, soysal ve yönetişim ana başlıklarının yanı sıra 27 alt başlıktaki soruları yanıtladıkları endeksin kriterlerine bakılırsa, geçmişin 'israfsız' kavramı, bugünün sürdürülebilirlik anlayışını simgeliyor.
CORO(NORMAL) HAREKETLER
Dikkat ederseniz pandeminin hemen başında dilimize yerleşen 'yeni normal' ifadesi artık pek kullanılmıyor. Zira geçen yıl bu zamanlar hepimiz için yeni olan bazı hareketler artık normalleşti. Pandemi öncesini ve sonrasını ayırmak için ise son günlerde yeni bir ifade dikkatimi çekiyor: (coro) normal. Sanırım, bir süre de bu ifadeye kullanacağız. Örneğin maskeli-mesafeli yaşam coronormal hareketlerden. Mesafeyi bilmem ama adına ne derseniz deyin maskesiz yaşamı hepimiz çok özlemedik mi?