Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HÜLYA GÜLER

Türkiye’ye yatırıma devam edeceğiz

Vodafone Türkiye’nin CEO’su Colman Deegan, “14 yılda 24 milyar TL yatırım yaptığımız Türkiye’de uzun vadeli hedeflerimizi gerçekleştirmek için altyapı yatırımlarımıza devam edeceğiz. Burası dijitalleşmede grubumuz içinde öncü bir pazar” dedi

Pandemide insanların hayata tutunduğu iletişim sektörünün önemli oyuncularından Vodafone Türkiye'nin CEO'su Colman Deegan, "Pandemi iletişimin ve iletişim altyapısının ne kadar kritik olduğunu herkese bir kez daha hatırlattı. 24 milyar TL yatırım yaptığımız Türkiye'de uzun vadeli hedeflerimizi gerçekleştirmek için altyapı yatırımlarımıza devam edeceğiz. 4 yıla yakın bir süredir görev yaptığım Türkiye'yi 3 kelimeyle anlatmam gerekirse; fırsat, dinamizm ve misafirperverlik. Türkiye, global olarak da ana stratejimizi oluşturan dijitalleşme konusunda Grubumuz içinde öncü bir pazar" dedi. Akıcı Türkçesiyle şaşırtan Deegan ile Vodafone'nun pandemi performansından, 5G hazırlıklarına, Türkiye'den çıkıp çıkmayacaklarından, sektörün yeni normallerine kadar birçok konuyu konuştuk.

4 yıla yakın bir süredir Türkiye'desiniz ve bu sürede Türkçe de öğrendiniz. Türkiye deneyiminizi biraz anlatır mısınız?

Türkiye, çeşitliliği ve zengin kültürü ile dikkat çeken bir ülke. Geldiğimden bu yana yaklaşık 40 şehir gezdim. Her gittiğim yerde insanların daha iyiye yönelik motivasyonundan ve enerjisinden etkilendim. İnsanlarda yeni şeyler deneme, yeni teknolojileri kullanma ve yaşam koşullarını iyileştirme yönünde ciddi bir talep ve istek var. Teknolojiye çok hızlı uyum sağlıyorlar. Dolayısıyla, her anlamda büyük bir potansiyel söz konusu. Vodafone Türkiye'de de benzeri bir durumla karşılaştım. Genç ve yetenekli profesyonellerin bir araya geldiği, yaratıcı ve dinamik bir ekiple çalışıyorum. Türkiye'yi 3 kelimeyle anlatmam gerekseydi, fırsat, dinamizm ve misafirperverlik derdim.

Pandemi, insanların uzaktan iletişimle hayata tutunduğu bir dönem oldu. İletişim sektöründe faaliyet yürüten bir şirketin CEO'su olarak 2020'den ne bekliyordunuz, ne yaşanıyor? Bütün bu olup bitenler size ne hissettiriyor?

Dediğiniz gibi salgında insanlar hayata iletişimle tutundu. Bu süreçte iletişim altyapısının insanların yakınlarıyla, işyerleriyle, toplumun geri kalanıyla bağlantıda kalması için ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gördük. Vodafone olarak, bu dönemde tüm dünyada, toplumların desteklenmesi anlamında kritik bir rolümüz olduğuna inanıyoruz. Sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve bunun için gece gündüz çalışıyoruz. Bu zorlu dönemde bütün kaynaklarımızı harekete geçirdik ve üç temel konuya öncelik verdik; çalışanlarımızın sağlığı ve güvenliği, servislerimizin sürekliliği ve ekosistemimizin sürdürülebilirliği. Bir 'teknoloji iletişimi şirketi' olarak, dijitalleşmenin meyvelerini topladığımız bir dönemi yaşıyoruz ve faaliyetlerimize kesintisiz devam ediyoruz. Türkiye'nin dört bir yanından çalışanlarımız ve tüm yönetim ekibi olarak online ortamda interaktif düzenli toplantılar yapıyoruz. 3 bine yakın çalışanımız canlı bağlanıp fikirlerini ve duygularını paylaşıyor. Hepimiz için mükemmel bir deneyim oluyor.

Salgın, Vodafone Türkiye'nin performansını nasıl etkiledi?

Pandemi sürecinde, yoğun trafiğe rağmen kesintisiz hizmet vermeye devam ettik ve yaklaşık 25 bin kişiyi kapsayan ekosistemimizin sürdürülebilirliğini sağladık. Bu dönemde mobil trafikte yüzde 10, sabitte yüzde 60'a varan artışlar gözlemledik. Müşterilerimizin artan mobil ve sabit data kullanımı ihtiyacını karşılamak için kapasite artırımları yaptık. Saha ekiplerimiz tüm zorluklara rağmen operasyonlarımızın devamlılığını sağladı. İnsanların aileleri ve arkadaşları ile kesintisiz iletişim içinde olması, işletmelerin uzaktan çalışma modeliyle faaliyetlerini sürdürebilmesi, sağlık hizmetlerine destek verilmesi ve öğrencilerin uzaktan eğitim almaya devam edebilmesi için şebekelerimiz ve uzman ekiplerimiz ile birlikte toplumun hizmetinde olmayı sürdürdük.
Bugüne kadar Türkiye'de yaptığınız toplam yatırım nedir? Şirketi yapılan yatırım ve elde edilen gelir açısından değerlendirdiğinizde performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?

2019-20 mali yılında toplam 1,7 milyar TL yatırım yaparak Türkiye ekonomisine ve dijitalleşmeye katkıda bulunduk. Son 14 yılda yaptığımız toplam yatırım miktarı ise 24 milyar TL'ye ulaştı. Yatırımlarımızın yüzde 99'unu teknoloji yatırımları oluşturuyor. Türkiye'nin teknoloji haritasında önemli bir yere sahibiz. Türkiye'nin ve sektörümüzün geleceğine duyduğumuz güvenle yatırımlarımıza devam edeceğiz.

Pazardaki konumunuz nedir, rekabette nerede duruyorsunuz?

Dünyanın en büyük teknoloji iletişimi şirketlerinden biri olan Vodafone Grubu'nun bünyesinde yer almanın avantajlarını her zaman Türkiye'ye yansıtıyoruz. Türkiye'nin en büyük uluslararası doğrudan yatırımcılarından biriyiz. Dediğim gibi bugüne kadarki toplam yatırımlarımız 24 milyar TL'ye ulaştı. 30 Haziran 2020 itibarıyla 23,6 milyon mobil müşteriye ve 1,1 milyon sabit genişbant müşterisine hizmet veriyoruz. Birey ve kurumlara sabit, mobil ve içerik hizmetleri dahil tüm telekomünikasyon teknolojilerini tek çatıda sunuyoruz.

TÜRKİYE'DEN ÇIKMAYI HİÇBİR ZAMAN DÜŞÜNMEDİK

Dönem dönem Vodafone'nun Türkiye pazarından çıkacağı yorumları yapılıyor. Bu doğru mu, Türkiye'den çıkacak mısınız, geçmişte bunu hiç değerlendirdiniz mi?

Türkiye pazarından çıkmak gibi bir düşüncemiz olmadı; ne bugün ne de yarın için böyle bir niyetimiz var. Bugüne kadar yaptığımız yatırımlarla kendimizi kanıtladığımızı düşünüyoruz. Türkiye, global olarak da ana stratejimizi oluşturan dijitalleşme konusunda Grubumuz içinde öncü bir pazar. Türkiye'nin hak ettiği dijitalleşme seviyesine ulaşması için var gücümüzle çalışıyoruz. Türkiye'yi Vodafone'a olumlu geri dönüşler sunmaya devam edecek, büyük fırsatlar sunan ve yüksek potansiyele sahip bir pazar olarak görüyoruz. Türkiye'de uzun vadeli bir yatırımcı olarak bulunuyoruz.

ALTYAPIDA KRİTİK KONU FİBER İÇİN PAYLAŞIM ŞART

Sektörün uzun zamandır gündeminde olan altyapı paylaşımı konusunda görüşleriniz nelerdir?

Salgın süreci, dijitalleşmeyle birlikte altyapının da önemini hatırlattı. Altyapıda, kritik konu ise fiber. Dün olduğu gibi bugün de Türkiye'nin bir an evvel fibere kavuşturulması konusunda kararlılığımız devam ediyor. Hem sabit hem de mobilde geleceğin teknolojileri için geleceğe hazır bir altyapıya ihtiyaç var. Bu kapsamda, halihazırda elinde fiber bulunan operatörlerin altyapısını paylaşması, diğer taraftan yeni ortaklıklar kurularak altyapı maliyetinin düşürülmesi büyük önem taşıyor. Mevcut altyapıya erişim ve ortak altyapının öncelikli bir kamu politikası olarak değerlendirilmesi ve devlet teşvikiyle hayata geçirilmesinin kritik önem taşıdığına inanıyoruz.

Hükümetimiz, iletişim altyapılarına ne kadar önem verdiğini birçok kez ortaya koydu. Hedeflerde hükümetimiz ile hemfikiriz. Önümüzdeki dönemde, herkese kaliteli bir 5G hizmeti sunmak istiyoruz. Bunun için fiber altyapı ve baz istasyonu yaygınlığımızı katlamamız gerekiyor. Fiberde izin ve başvuru süreçlerinin gözden geçirilmesine ihtiyaç duyuyoruz. Vodafone olarak, Türkiye'yi geleceğe hazırlayacak altyapının oluşturulması için her türlü desteği vermeye, her türlü projede yer almaya hazırız.

YÜKSEK FREKANS BEDELLERİ YATIRIMLARI OLUMSUZ ETKİLİYOR

Sektörün önemli gündemlerinden biri de 5G ihalesi. Siz bu konuda nasıl bir hazırlık içindesiniz?

5G, gelecekteki pek çok teknolojinin altyapısını oluşturacak. Vodafone olarak, dünya çapında 5G teknolojisinin gelişiminde kritik rol oynuyoruz. Grubumuz, İngiltere, İspanya, Almanya, İrlanda, Romanya, Macaristan ve İtalya'da 5G şebekesini devreye aldı. Biz de Türkiye'de ilk 5G sinyalinin verilmesine katkı sağladık. Diğer ülkelerdeki tecrübemiz, 5G için yapılan spektrum ihalelerinde frekansların yüksek bedellerle operatörlere tahsis edilmesinin şebeke yatırımlarını olumsuz etkilediğini ve teknolojinin yaygınlaşmasının önünde engel teşkil ettiğini gösterdi. 5G'ye geçiş sürecinde ülkemizde kaynakların etkin kullanımının sağlanması sektörde yenilikçi yatırımları teşvik edecektir. Bu kapsamda, 5G şebekesinde de kullanılacak spektrum ihtiyaçlarının makul bedellerle karşılanması ve mevcut frekans bantlarının etkin kullanımını sağlayacak düzenlemeler yapılmasında fayda görülüyor. Ekonomik ve planlı spektrum tahsisi ile sektörün yatırım kapasitesini 5G'nin yenilikçi çözümlerine yönlendirmesi ve bu şekilde geniş bir ekosistemi desteklemesi sağlanabilir.

TEK LOKASYONDA ÇALIŞMA BİTTİ

Sektörün geleceğine ilişkin öngörüleriniz, 5G çalışmaları ve elbette pandemi sonrası telekomünikasyon sektörünün yeni normalleri neler?

Pandemi sonrası döneme dair pek çok fikir var. Ne olacağını kimse net olarak söyleyemez. Ancak değişimin büyük olacağı konusunda herkes hemfikir. Kuşkusuz, yeni normallerin temel unsurlarından biri dijitalleşme olacak. Dijitalleşmenin hızlandığını görüyoruz. Kamu politikaları da bunu destekliyor. Dijitalleşmeyle ekonomi tarafında da daha esnek ve dirençli bir yapı oluşacak. Bence pandemi sonrası dünyada en çarpıcı değişim çalışma lokasyonlarında olacak. Tamamen ofisten çalışma ya da tek bir lokasyondan çalışma düzenine geri dönülmeyecek. Yeni dönemde 5G hazırlıkları sektörümüzün ana gündem konularından biri olacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA