HİLAL KAPLAN

Yavuz hırsız ev sahibini bastırır

Nereden çıktığı belli olmayan tek adaylı önseçim, ortada seçimin adı yokken yapılan mitingler, izin alındığı hâlde tahsis edilmediği iddia edilen salonlar... Haftalardır Ekrem İmamoğlu merkezinde CHP'den gelen gürültünün sebebi sonunda belli oldu. Meğer İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ekrem İmamoğlu'nun yakın ekibinin merkezinde yer aldığı "para kuleleri" soruşturması kapsamında oldukça önemli delillere ulaşmış. Ekrem İmamoğlu ise kendisini kurtarmak için son çırpınışlarını yapıyormuş.
Sabah saatlerinde Ekrem İmamoğlu, İBB bütçesinden tadilatını yaptırdığı Rumeli Hisarı'ndaki yaşam ve çalışma ofisinde gözaltına alındı. Savcılık açıklamasında, "Çıkar amaçlı suç örgütü kurma ve yönetme" suçlaması başta olmak üzere toplam 21 ayrı suçlamanın bulunduğu vurgulandı. "İhaleye fesat karıştırma"dan "iş insanlarını para vermeye zorlama"ya, "kara para aklama"dan "nitelikli dolandırıcılığa" kadar birçok suçlamanın detayları uzun bir savcılık açıklamasıyla kamuoyuna duyuruldu.
Savcılığın açıklamasına göre, Ekrem İmamoğlu, ekibindeki isimlere kurdurduğu şirketler aracılığıyla İBB ihalelerini yönlendirmiş. Bu şirketlere İBB kasasından yapılan ilk ödemeleri ise kendi şirketleri ya da gizli kasalarının şirketlerine aktaran bir sistem oluşturmuş. Bu iddialara rağmen, gözaltı kararının ilk anından itibaren CHP'nin başını çektiği muhalif blok aynı nakaratı tekrarladı: "Ekrem İmamoğlu'nun önü kesilmek isteniyor." Muhalefete göre, CHP'nin cumhurbaşkanı adayını belirleyecek önseçimden Ekrem İmamoğlu'nun çıkmasını engellemek isteyen bir diktatörlük var. İnsan, bu açıklamaları okuyunca "Cumhurbaşkanlığı seçimleri üç ay sonra yapılacak da bizim mi haberimiz yok?" diye düşünmeden edemiyor. Henüz gündemde olmayan bir cumhurbaşkanlığı seçimi için, tek adaylı bir önseçimin "en güçlü adayını" engellemek amacıyla bir operasyon yürütüldüğüne inanan bir muhalif akıl söz konusu.
Tam anlamıyla "Yavuz hırsız ev sahibini bastırır" durumuna geçen muhalefet cephesinin dokunulmazlık zırhına sığınan tetikçileri, sokak çağrıları yaptı. Allah'tan, sokağa çıkmak için bahane arayan marjinal gruplar dışında bu çağrıyı ciddiye alan olmadı. CHP ile bağı olan medya kuruluşlarının, en azından sosyal medya diline baktığımızda, beklenen sertlikte bir tepki vermediklerinin de altını çizelim. Bu da yaşanan operasyonun aslında herkes tarafından beklenen bir gelişme olduğunu gösteren önemli bir işaret olarak karşımızda duruyor. İmamoğlu'nun gözaltına alındığı ikinci operasyonsa, terör örgütü PKK ile anlaşarak onların belirlediği isimlere görev ve yetki vermekle ilgili. Bu operasyona, terör örgütü PKK ile yaşanan son gelişmeler ışığında tepki gösterecek olanlar şunu unutmasın: "Devlet, terör örgütü PKK'yı tasfiye etmek için çalışmalar yürütüyor." Ekrem İmamoğlu'nun suçlandığı konuysa "İBB'nin yönetimini ve imkânlarını terör örgütü PKK'nın emrine sunmak." Bu iki durumun aynı şey olmadığını anlamak için üniversite diplomasına sahip olmaya gerek yok.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Hilal Kaplan | Yavuz hırsız ev sahibini bastırır

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.