CHP'nin 2019 yılında AK Parti'den devraldığı belediyelerin beş yılda ne hâle geldiğini anlattığımız serimize Ankara'yla devam ediyoruz.
Ankara, 5 yıl önce CHP yönetimine geçen iller arasında en vahim durumda olan iki büyükşehirden biri. Diğeri malum; İstanbul. Ama onu daha sonra anlatacağız.
2023 genel seçimlerinde cumhurbaşkanı yardımcısı olma hayalleri kuran ancak daha sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi'ndeki koltuğuna geri dönmek zorunda kalan Mansur Yavaş, 2019 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni 969 milyon lira borçla devralmıştı. Ancak Mart 2024'te ABB Başkanlığı'nı kazanan aday, 11 milyar lirayı aşkın borcu olan bir belediyeyi yönetmek zorunda kalacak. Mansur Yavaş yönetimindeki ABB, 5 yılda adeta bir batağa sürüklenerek borcunu 11 kattan fazla artırdı.
Yavaş'ın 2019 yerel seçimleri öncesi vaatlerine bakılınca bu paranın o vaatleri yerine getirmek üzere kullanıldığı düşünülebilir. Ama durum pek de öyle görünmüyor. Daha önce Ankara'nın sorunları arasında ilk sıralarda görmeyeceğiniz ulaşım, bugünlerde şehrin sorunları arasında hâlâ ilk sırada yer alıyor. Bunun en büyük nedeni, Ankara'da 2019 yılından bu yana şehir içi ulaşıma yönelik hiçbir yatırımın yapılmamış olması.
Belli ki 2019 seçimleri öncesi Hacettepe- Bilkent-ODTÜ arasında bir raylı sistem kuracağını vaat eden Mansur Yavaş, 2024 yılı yerel seçimlerine de aynı vaatlerle girmeyi planlıyor. Çünkü ne Hacettepe-Bilkent-ODTÜ arasına bir raylı sistem kuruldu ne de Yavaş'ın vaat ettiği gibi Kızılay-Cebeci arasına troleybüs...
Monoray ulaşım sistemi konusu ise Mansur Yavaş'ın belediye başkanlığı koltuğuna oturduğu ilk gün kapandı. Metro olmayan bölgelere hafif raylı sistem yapılacağını söyleyen, hatta Gölbaşı'na Ankara'nın ilk metrobüsünü yapmayı vaat eden Yavaş'ın 11 milyar liralık borçlanmayı bunlar için yapmadığı çok açık. Zira Ankara bir iki altgeçit ve birkaç üstgeçit dışında herhangi bir ulaşım yatırımı görmedi.
Görünen o ki, Ankara Büyükşehir Belediyesi 11 milyar TL'lik borcu, Mansur Yavaş'ın 1452 mahalleye kreş açma sözünü yerine getirmek için de kullanmamış. Zira 5 yılda Ankara'da belediye tarafından açılan kreş sayısı sadece 1.
Seçim öncesi özellikle dar gelirli vatandaşların oyunu alabilmek için her türlü popülizmi mübah gören Mansur Yavaş, o günlerde yaptığı her konuşmada, kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımıza suyu 2-3 kuruşa vereceğini söylemişti. ASKİ'nin internet sitesindeki verilere göre Ankara'da suyun metreküpü konutta 20.99 ile 3801 TL arasında fiyatlandırılıyor. 2-3 kuruşa su tüketeceğini zanneden kırsal bölgeler ise yine ASKİ'nin kendi beyanıyla "en düşük tarifenin yüzde 25'ini" ödüyor. Bu da 2019 yılından bu yana suya yüzde 352'nin üzerinde zam yapıldığı anlamına geliyor.
Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la birlikte seçim döneminde dillendirilen her vaadin gerçekleştirildiği bir siyaset anlayışına alışmıştı. Ancak CHP'nin yönettiği belediyelerin ortak özelliği, 90'ların popülist siyaset anlayışını yeniden hortlatarak seçimi kazanıncaya kadar vatandaşı kandırmaya yönelik vaatler vermek oldu. Ankara da maalesef bu anlayışa kurban edilen talihsiz şehirlerden biri oldu.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Hilal Kaplan | Ankara'nın kayıp beş yılı