Türkiye'de siyaset sürprizlerle dolu. Kim derdi ki Kemal Kılıçdaroğlu'ndan önce koşa koşa İstanbul'a giderek Ekrem İmamoğlu ile kucaklaşıp ondan bir kahraman çıkarmaya çalışan Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu'ndan operasyon yiyecek?
Aslında Akşener'in "Seçime tek başımıza gireceğiz" açıklaması sonrası kimse İmamoğlu ile İyi Parti'nin arasının bu kadar bozulacağını tahmin etmemişti. Ancak Meral Akşener ve İyi Parti'nin ittifaka kapıyı bir kez daha kapatması sonrası İmamoğlu düğmeye bastı. Önce İyi Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Başkanvekili olan İbrahim Özkan, "İttifaka katılalım" mesajları attı.
Akşener'in talimatıyla Belediye Meclisi'ndeki görevinden istifa eden Özkan, bir gün sonra kendisini tekrar seçtirdi. Bu kez ihraç edilmesi için disipline yollanan Özkan, Ekrem İmamoğlu ile yaptığı pazarlığı gururla açıkladı. Özkan, yaptığı arka kapı diplomasisiyle "İstanbul'da kazanılacak yerde 3 ilçe belediyesi, 25 büyükşehir belediye meclis üyesi ve CHP'li ilçe belediyelerinde birer başkan yardımcılığı verilmesi konusunda temaslarda bulunduğunu" söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı olmak için dağıttığı milletvekilliklerinden haberi olmadığını yeminler ederek açıklayan Özgür Özel'in habersiz olduğu anlaşılan bu "diplomatik temaslardan" İyi Partili yöneticilerin de haberi olmadığı Oktay Vural'ın açıklamalarından sonra ortaya çıktı. İyi Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu da bu pazarlığı eleştirerek Ekrem İmamoğlu'nu CHP'nin Eş Genel Başkanı gibi davranmakla suçladı.
Ekrem İmamoğlu'nun bu eleştiriye cevabı, "Kulağımı kötü sözlere kapattım" oldu. CHP'nin resmi Genel Başkanı Özgür Özel ise oturtulduğu koltuğunun hakkını verircesine süreci sessizce izliyor.
Yaşananları özetleyecek olursak: Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında AK Parti düşmanlığı ortaklığında buluşan muhalefet cephesi, "Piro" Kemal'in kazanacağına kendisini o kadar şartlandırmıştı ki aralarındaki sorunları hep görmezden geldi. İyi Parti bu yüzden 2021 yılında Pervin Buldan ve Meral Akşener'i aynı cümlede kullandığı için yerden yere vurduğu Ekrem İmamoğlu'nu cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya attı.
Ne var ki İmamoğlu seçim döneminde göstermediği cesareti, sandıktan yediği tokat sonrası muhalefet partilerine ceza kesmek için gösterdi. Önce kendisini evladı gibi seven Kemal Kılıçdaroğlu'nu devirdi, şimdi de İyi Parti'yi hizaya sokuyor.
Türkiye'nin genel seçimlerde nasıl bir badire atlattığını daha yeni anlıyoruz. Eskilerin deyimiyle verilmiş sadakamız varmış.