Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar'da mevkidaşıyla birlikte yaptığı basın toplantısında şöyle dedi: "Bölgemiz, tam manasıyla bir dönüm noktasındadır. İçinde bulunduğumuz konjonktürden ya daha büyük bir savaşa ya da daha büyük bir barışa gideceğiz."
Evet, zor zamanlardan geçtik; şimdi daha zor zamanlar bizi bekliyor. Dünyayı bekliyor. Amerika Birleşik Devletleri, bölgeye yolladığı savaş gemilerine ek olarak THAAD füzeleri ile ek Patriot bataryalarını Ortadoğu'daki üslerine yerleştiriyor.
İngiltere, iki savaş gemisi ve bir keşif uçağını bölgeye gönderdi. Fransa Cumhurbaşkanı, Hamas'a karşı koalisyon kurmaktan bahsediyor. "Alametler" çoğaldı, savaşın ayak sesleri duyuluyor.
Peki, biz içeriyi sağlam tutabilecek miyiz? Devletimiz, İsrail'in, PKK'nın, FETÖ'nün, ABD'nin yalanlarını gerçek gibi bayraklaştırarak savunanların "duygusal ilişkileri"ni ne zaman denetleyecek? Ne zaman önlem alacak? Bakın, ta 2017'de şöyle yazmıştım:
"Dönemin AB Türkiye Temsilcisi Karen Fogg'un ortalığa saçılan e-maillerini ve Türkiye'de gazetecilere binlerce dolar para dağıtarak yazdırdığı makaleleri hatırlayın. Aynı işlemin gazetecilerin parasal ilişkileri için de geçerli olmasının bir yolu bulunmalı. Şeffaflık ve hesap verilebilirliği demokrasinin olmazsa olmazı olarak savunan gazeteci arkadaşlarım da itiraz etmezler sanırım!
Bakın ABD'ye... ABD Adalet Bakanlığı, Rusya'nın fonladığı düşünülen RT Amerika kanalına, 13 Kasım'a dek 'Yabancı Temsilci Kayıt Akdi'ne başvurma ültimatomu vermişti. RT Amerika sonunda başvurusunu yaptı ve şu anda Rusya'nın çıkarlarını savunan bir kanal olduğu yasal olarak tescillendi. Rus Meclisi Duma da anında yanıt vererek, benzer bir yasa çıkarmak için düğmeye bastı.
ABD'de Yabancı Temsilci Kayıt Akdi (Foreign Agent Registration Act) 1938'den beri yürürlükte ve şöyle tanımlanıyor: Yabancı unsurlar adına siyasi ya da yarı siyasi bir kapasiteyle çalışan kişilerin, belirli aralıklarla, adına çalıştıkları unsurla olan ilişkilerine ve aynı zamanda faaliyetlerine, aldıkları faturalara ve bu faaliyetleri destekleyen masraflarına dair tebliğde bulunmalarını gerektiren bir tebliğ kanunudur. İstenen bilgilerin tebliği, bu kişilerin ifadelerinin ve eylemlerinin ABD hükümeti ve halkı tarafından değerlendirilmesine olanak sağlar."
Meclis'imizden de böyle bir yasanın çıkması gerekmez mi; sizce Türkiye'nin buna ihtiyacı yok mu? Milliyetçi Hareket Partisi'ne, AK Parti'ye, 7 Ekim'den bu yana çok güzel işlere imza atan İletişim Başkanlığı'na çağrımdır: Yabancı Temsilci Kayıt Akdi'ni çıkarmalıyız ki pirincin içindeki beyaz taşları ayıklayabilelim.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz