Sandığa dört gün var. Cevabı sandıkta vereceğiz. Kifayetsiz muhterisler, arkalarındaki PKK desteği başından beri açık olmasına rağmen toplumun sinir uçlarıyla oynayarak, "Kürt, Alevi, muhafazakâr" diyerek neyi amaçlıyorlarsa heveslerini kursaklarında bırakacağız.
Gezi kalkışmasının faili vandallardan alınacak bir demokrasi dersi yoktur.
15 Temmuz'a tiyatro diyen güruhtan alınacak bir vicdan dersi yoktur.
AK Parti logolu bayrakla oynuyor diye küçücük çocuğun üzerine kaynar çay dökenden, AK Partili olduğunu söyledi diye yanındaki kadına "o....u" diye hakaret edenden ve bunu simgeleştirip övenden,
"AKP'liysen İzmir'den git" diyenlerden, Öcalan'ın itleri sopalarla halka saldırırken susanlardan, HÜDA PAR standı iki gün üst üste saldırıya uğradığında "hassasiyet" diye geçiştirenlerden,
16 yaşındaki Yasin Börü'yü kurban eti dağıtırken bıçaklayıp, balkondan atıp üzerinden arabayla geçerek ezen canilerin destekçileriyle el ele tutuşanlardan alınacak bir ahlak dersi yoktur.
Son dört gün...
Provokasyona geçit vermeyeceğiz. Kararsız yakınları ve sandığa gitmek istemeyen çekimserleri ikna etmek, polemikten uzak durmak, terör işbirlikçilerini ademiyete mahkûm etmek, AK Parti'nin sosyal yardımlardan milli savunma ve enerji alanına icraatını anlatmak, on bir büyükşehri yöneten CHP'nin başarısızlıklarını hatırlatmak günüdür.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz