Altılı Masa'nın "zoraki adayı"nın Kılıçdaroğlu olduğu netleşmeye başladı. O yüzden "Gandi Kemal'den Demokrat Dede'ye" pek çok imaj çalışması geçirmiş olan Kılıçdaroğlu, bugünlerde cephanedeki tüm "mühimmatı" üzerimize adeta boca ediyor.
Konya ziyaretinden ney müziği fonuyla altı oku bir araya getiren bir video paylaşan Kılıçdaroğlu, Seyyid Mahmud Hayrani'nin Akşehir ilçesindeki türbesinde dua ederken görülüyor.
Dahası türbe içinde birisi münasebetsiz biçimde mikrofona konuşarak Kılıçdaroğlu'nun hem Peygamber Efendimizin (SAV) soyundan geldiğini hem de Türkmen olduğunu açıklıyor. Tekke ve zaviyeleri kapatan geleneğin temsilcisinin her fırsatta tarikat düşmanlığı yaptığını da hatırlayınca Kılıçdaroğlu'nun sonraki durağının "Ya tutarsa" fıkrasıyla özdeş Nasreddin Hoca Türbesi oluşu bağlamına oturuyor.
Belli ki bu mevzu böyle sürecek. Gençlere bir sürü tutulmayacak söz verilip muhafazakâr seçmene de mavi boncuklar saçılacak. Altılı Masa'nın daha yeni başörtüsü teklifine ret verdiklerinin de görmezden gelinmesi beklenecek.
Hazır tüm tuşlara basma yarışı tam gaz devam ederken, CHP liderine bir önerim olacak. CHP ve İyi Parti seçmen kitlesinin bir bölümü, CHP'li Bilecik Belediye Başkanı Melek Subaşı'nın platin sarısı saçlarına fena "düştü".
Bu ülke belki hiç sömürge olmadı ama vatandaşlarımızın bir kısmının maalesef ruhunun nasıl da sömürgeleşmiş olduğunu anlatan bir semptomdu bu "düşüş". Bir saç boyasının birisini cumhurbaşkanlığına layık görmeye yettiğini gördü bu gözler. Çünkü platin sarısı saç, onlara göre Batılı, modern, çağdaş ve makbul vatandaşın göstergesiydi.
Avrupa'daki ari ırk hayranı, beyaz üstünlüğüne inanan radikal sağcı, Türk-Müslüman düşmanı Neonaziler de kendileriyle aynı fikirde! İngiltere'de Hint asıllı bir "kahverengi" vatandaşın başbakan olmasına karşı çıkan ırkçılarla, lafa gelince milliyetçi olan "bizimkilerin" ne çok ortak noktası var görüyorsunuz.
Diyeceğim o ki, denemediğiniz bir bu kaldı Kemal Bey; platin rengi saç boyası derim. Siz bir düşünün bence...