Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

Bir gün herkes cumhurbaşkanı olacak

Sesli dinlemek için tıklayınız.

6'lı masanın en az oy karşılığı olan liderlerinden Ahmet Davutoğlu'nun sözlerindeki cürete kulak veriniz:
"Diyelim ki Cumhurbaşkanın bir düşüncesi var, bizim de farklı düşüncelerimiz var. Cumhurbaşkanı dese ki "Ben kendi düşüncelerimi uygulayacağım"; biz o zaman çıkartacağız diyeceğiz ki "Bak usulü koymuşuz, burada karar şöyle alınacak."
Diyelim ki Cumhurbaşkanı önemli bir kuruma atama yapmak isteyecek tek başına. "Bir dakika" diyeceğiz; yok. Kim nedir bu önemli kurumlar. Bir çoğu halk tarafından bilinen devletin üst düzey güvenlik ve ekonomik kurumlarına ortak atama yapılacak, yani hepimizin imzasıyla.
Dese ki "Yok ben şu arkadaşı atayacağım". "Bir dakika, baştan konuşmuştuk. Evet, Cumhurbaşkanı olarak senin bu yetkin olabilir ama bizim kurallarımız bu."
Davutoğlu komik adam. Erdoğan'a güven üzerinden AK Parti'nin Kasım 2015 seçiminde aldığı yüzde 49 oyu kendisine verilmiş kabul edip Erdoğan'la bile istişare etmeden hareket ederek onun kuyusunu kazmaya çalıştı. Görevden alınınca da "Sivil darbe" diye ağladı. Şimdiyse yüzde 1 oy bile alamayacak haline bakmadan Cumhurbaşkanı'na istikamet verme küstahlığını "demokrasi" diye yutturmaya çalışıyor. Tabii kendisinin "Seçilmiş Cumhurbaşkanı'na kumpas" konusunda 6'lı masadaki tek tecrübeli (!) isim olduğunu göz önünde bulundurarak bu sözleri ele almak gerekir.
Kılıçdaroğlu'nun bu şahıs hakkında haklı olduğu tek açıklaması "çapsız" olduğuydu. Geçmişten hiç ders almayan bu kifayetsiz muhteris, yine çapına çeperine bakmadan devlete istikamet verebilecek bir yere gelebileceği hülyalarına dalmış.
Davutoğlu Başbakanken, yani gücünün zirvesindeyken hakikatleri yüzüne çarpmış bir kâlem olarak Erdoğan karşıtı tüm vatandaşlara tek bir sorum var: Sizin hayalinizdeki Türkiye'de Davutoğlu'nun söz sahibi olduğu bir yönetim mi var gerçekten?
Erdoğan karşıtlığı hariç hiçbir konuda anlaşamayan 6'lı masanın unsurlarının bu şekliyle millete vadettiği sadece kaos değildir de nedir?
Ya da Davutoğlu'nu unutun; insanlarımız kardeşleriyle bile anlaşıp iş yeri yönetemez, miras paylaşamazken; her biri birbirinden farklı duruş ve politikalara sahip bu 6'lı sizce nasıl ülkeyi yönetecekler? 90'larda üç partinin bile altı aydan fazla koalisyon hükümeti sürdüremediğini hatırlayanlar, bunun retorik bir soru olduğunu bilirler.
Milletin bu senaryonun gerçekleşmesine izin vermeyeceğinden yüzde yüz emin olduğum için de neyse ki hep retorik olarak kalacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA