AK Parti, devrimcilerin partisidir.
Erdoğan devrimcidir.
Son muhtıra ona verildi, son darbe girişimi ona yapıldı.
Yılmadı; eğitimden sağlığa, savunmadan ulaşıma ülkeyi şahlandırdı.
Başörtüsü yasağı bitti. Kürtçe özgürleşti. Alevilik yaygın temsil buldu. Gayrimüslim vakıfları iade edildi. Ayasofya "bizim" oldu.
Başkan Erdoğan, kapatma davasından 17-25 Aralık'a çok taarruzla karşılaştı. "One minute"ten tahıl koridoru anlaşmasına, dünya tarihine geçen dönüm noktalarına imza attı.
Yirmi yıllık bu destanı yazan Erdoğan ise mürekkebi de AK Parti'dir. Adanmış kadrolar ve teşkilatlar olmasa şüphesiz bu çileli yol katedilemezdi.
Dün AK Parti iktidarının 20. yıldönümüydü. Önceki 80 yılla dilediğiniz başlığı karşılaştırın, katbekat gelişme kaydedildiğini görürsünüz. Ancak CHP'li Engin Altay gibi "AK Parti dünyanın en iyi işini de yapsa alkışlamayacağız" diyenlerin hakkı teslim etmesi beklenemez.
Biz hakkı teslim edenlerden olalım: AK Parti, Türkiye tarihine hem demokratik seçimlerle aralıksız 20 yıl ülkeyi yöneten, hem de 20 yılda 100 yıllık kalkınmayı gerçekleştiren parti olarak geçmiştir.
Kutlu olsun.
***
TAHIL KRİZİNDE YİNE, YENİDEN ERDOĞAN DİPLOMASİSİ ZAFERİ
Dünyanın gözü kulağı Ankara'daydı. Tahıl krizinin çözümü için herkes umudunu Başkan Erdoğan'ın arabuluculuğuna bağlamıştı. Ve beklenen açıklama bizzat Erdoğan'dan geldi. Dünya, müjdeli haberi AK Parti Grup Toplantısı'nda Erdoğan'dan öğrendi. Uluslararası ajanslar "son dakika" geçti.
Tahıl konusunda art arda gelen iki zaferin sırrı aslında şu iki açıklamada gizli:
Zelenski: "Karadeniz tahıl anlaşması konusunda biz, BM ve Türkiye ile mutabakata uygun biçimde devam edeceğiz."
Putin: "Erdoğan, sözünü tutan bir lider. Onunla anlaşmaya varmak çetin olabilir. Ancak anlaşıp el sıkıştıktan sonra verdiği sözün arkasında duruyor. Doğalgazda Türkiye'yi yeni dağıtım merkezi seçmemiz de buna bağlı."
Düşünün, tüm dünya "Tahıl krizi büyürse bize yansımaları ne olur?" diye kara kara düşünürken, Türk gemileri, krizin ortasında bile tahıl taşımaya devam etti. Neden? Çünkü büyük devlet olmak bunu gerektirir.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz