Başkan Erdoğan liderliğindeki Türk diplomasisi, tahıl sorununu çözen İstanbul Mutabakatı'nda olduğu gibi yine uluslararası insani bir başarıya imza etti. Türkiye'nin aracılık ettiği esir takası kapsamında Rusya, içinde bazı ABD'li ve İngilizlerin de olduğu 215 esiri serbest bırakırken, 55 Rus ve Kremlin yanlısı bir Ukraynalı siyasetçiyi güvene almış oldu.
Toplamda 271 kişiyi kapsadığı söylenen bu esir takası anlaşması dünya basınında da geniş yer buldu.
The Washington Post, "Rusya- Ukrayna takasındaki Amerikalılar ölümün yakın olup olmadığını düşünmüş" başlıklı haberinde Erdoğan'ın süreçteki rolünün altını çizerek, "Erdoğan, New York'ta BM Genel Kurulu'nu takip eden muhabirlere yaptığı açıklamada, söz konusu esir takasının, kendisinin Putin ve Zelenski ile gerçekleştirdiği diplomasi trafiğinin bir sonucu olduğunu belirtti ve bunun yedi ay önce başlayan savaşın sonlandırılması yolunda 'önemli bir adım' olduğunu söyledi. Ankara ayrıca bu yaz Rusya'nın Ukrayna'nın Karadeniz'deki limanlarına yönelik deniz ablukasından sonra tahıl ihracatının yeniden başlamasını sağlayan, dönüm noktası niteliğindeki anlaşmaya aracılık edilmesinde de önemli rol oynadı" ifadelerine yer verdi.
The Wall Street Journal ise gelişmeleri "Türkiye'nin aracılık ettiği bu takas, savaşta nadir görülen diplomatik gelişmelerden biriydi. Ukraynalı güçler savaşta Rusya'yı ülkenin doğusundaki büyük bir bölgeden çekilmeye zorladı" şeklinde yansıttı.
Alman Der Spiegel, "Erdoğan'ın tahtırevalli diplomasisi" tanımını yaparak, bunun Erdoğan'ı "Ukrayna savaşının birkaç kazananından biri yaptığını" kayda geçti ve şöyle devam etti:
"Yaz aylarında Moskova ve Kiev arasında bir tahıl anlaşmasına ara buluculuk eden Erdoğan, bu hafta da - Zelenski ve ABD hükümetinin kendisine özellikle teşekkür ettiğikayda değer bir mahkum takası için müzakere etti."
Fransız AFP ise Erdoğan'ın "Ne Doğu'da ne Batı'dayız" sözüne atıfla verdiği haberinde hem Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski'nin Türkiye'ye süreçteki rolü için teşekkürüne hem de Fransa'nın eski ABD büyükelçisi Gerard Araud'un "Türk diplomasisi Ukrayna'daki savaşın başından beri kusursuz hareket etti: Kendi menfaatlerini kestirmek, savaşın tarafları arasında dengeyi sağlamak, durumdan çıkar sağlayarak gerekli olduğunda kararlı hareket etmek" şeklindeki değerlendirmesine yer verdi.
İtalyan Corriere della Sera ise Eski Ukrayna Cumhurbaşkanı Poroshenko'nun, "Erdoğan, Çar'a nasıl baskı yapacağını biliyor, barış için pazarlık yapabilir" sözlerini manşete taşıyarak Erdoğan diplomasisini övdü.
Çin'den İsviçre'ye, İngiltere'den İspanya'ya dünya medyasından daha pek çok örnek verilebilir. Ancak açık olan artık "Erdoğan diplomasisi" diye literatüre geçecek netlikte bir uluslararası ilişkiler başarısının olduğudur. Savaşın sonlandırılmasına giden süreçte rolümüzün ne kadar kilit olduğu bu ara gelişmelerden de anlaşılabilir.