Hem artan enerji fiyatları hem de Avrupa'nın Rusya'ya uyguladığı yaptırımların dönüp Rusya'ya enerji bağımlılıklarından dolayı kendilerini vurması sonucu pek çok Batılı ülke kışa hazırlık için önlemler almaya başladı.
Örneğin Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya, zorunlu tasarruf tedbirleri almaya başladı. Alman hükümeti, kış mevsimine girmeden önce kamu binalarında ısıtma ve aydınlatmayı kısıtlayan bir dizi enerji tasarrufu önlemini onayladı. Federal Hükümet, Enerji Güvenliği Yasası temelinde iki yıl boyunca geçerli olacak iki ayrı kararname çıkardı.
Federal Ekonomi Bakanı Robert Habeck, yeni düzenlemenin "önemli ölçüde daha fazla gaz tasarrufu" sağlamayı hedeflediğini söylüyor. Buna göre Eylül ayından itibaren, hastaneler dışında kalan kamu binaları 19 derecenin üzerinde ısıtılmayacak; girişlerde, koridorlarda ve bekleme odalarında ısıtma tamamen kapatılacak. Devlete ait heykel ve anıt eserler, estetik kaygılarla ışıklandırılmayacak, dükkanların geceleri ışıklandırma yapması engellenebilecek. Özel havuzların ısıtılması da yasaklanabilecek. Kömür ve akaryakıt taşıyan trenlere, tren yolu hatlarında öncelik verilecek. Ki bunun da toplu taşımanın dakikliğini aksatması bekleniyor.
Fransa'da da durum farklı değil. Gazeteci Ömer Aydın'ın verdiği bilgilere göre geçen sene 85 Euro olan megavat saat elektrik fiyatı, yaklaşık 12 kat artarak 1.000 Euro'ya yükseldi. Belçika'da normal bir ailenin yıllık elektrik faturasının da 7-10 bin Euro arası olacağı hesaplanıyor. Macron hükümetinin asgari ücrete sadece 20 Euro zam yaptığı düşünülürse halkı oldukça zorlayacak zamlar söz konusu.
Avrupa, kışa hazırlık önlemleri almaya çalışırken Türkiye kışa hazır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz hafta konu hakkında şunları söylemişti:
"Avrupa kışı nasıl geçireceğiz diye düşünürken, biz stratejik çalışmalar yürütüyoruz. Boru hattı projeleriyle ülkemizi en önemli enerji köprüsüne dönüştürdük. Arama sondaj faaliyetlerini kendi gemilerimizle icra ediyoruz. Doğalgazı çıkardığımız andan itibaren bu ülke bambaşka olacak. Çok daha güçlü olacak. Halkımıza yansıması da farklı olacak."
Ayrıca Ak Parti hükümeti, bu senenin ilk beş ayında meskenlerde kullanılan doğalgazın %82'sini ve elektriğin %50'sini sübvanse etmek ya da elektrikteki KDV'yi %18'den %8'e indirmek gibi ek icraatlerle de Avrupa ülkelerinde benzerini görmediğimiz destekler sundu. Kışın bunun devam ettirilmesi önemli.
Muhalefetin maalesef "israf" olarak nitelendirmesine rağmen Karadeniz'de 540 milyar metreküplük doğalgaz keşfi yaptık. Arama ve sondaj çalışmaları hem enerji alanında hem de denizlerdeki egemenliğimizi pekiştirmek anlamında çok kıymetli. Buna uygulanan dengeli dış politikanın başarısını da eklersek, neden Avrupa gibi "Winter is coming" paniğine kapılmadığımız daha net anlaşılır.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz