Siyasi kariyer iki günde nasıl bozuk para gibi harcanır, konuştukça nasıl batılır, hızlı çekimde izlediğimiz bir süreç oldu.
Tüm meselenin Nagehan Alçı'nın fotoğrafa girmesi olduğunu sanıyorsanız, fena halde yanılıyorsunuz. Zira Alçı, 2019 yerel seçiminden beri zaten açık bir İmamoğlu destekçisi idi ve kendisiyle daha önce pek çok kez buluştu, röportaj yaptı, fotoğraf verdi. Öyleyse neden?
Alçı'nın varlığının samimi olarak rahatsız ettiği kitleler elbette var. Ancak esas ip, önce İmamoğlu'nun sözcüsü Ongun'un tepkiyi "200-300 kişi" diyerek küçümsemesi, ardından İmamoğlu'nun da "Vız gelir, tırıs gidersiniz. Akıllı olun" çıkışıyla koptu. Bu konuşma daha uzun süre unutulmayacaktır. "Kucaklayacağız" diye çıkılan yol kürsüden parmak sallayarak "Akıllı olun" tehdidine çıktı.
Sosyal medyanın "ihya" ettikleri, aynı yolla "imha" da olabilirler. Yaşayarak görüyoruz.
İmamoğlu, halen dış odakların en çok yatırım yaptığı, alan açtığı ve kolladığı isim. Dolayısıyla tekrar öne sürüleceği zamanlar gelecektir. Fakat karakter, zor zamanlarda ortaya çıkar. İmamoğlu'nun taraftar kitlesinden eleştiri geldiği an içinden çıkan canavar çok şey anlatıyor.

ÇOMAR MI DEMİŞTİNİZ?
"Sistemi bilen herkes oy bölünmesinin artık zırva olduğunu farkındadır herhalde... Birinci turda herkes istediğine oy versin. Bütün siyasi partiler aday çıkarsın. Kimin kaç kişi olduğunu görelim. Ondan sonra tuvalet terliği de gelse oyu basacağız. Bu noktada yapacak bir şey yok."
Erdoğan karşıtlığı ile bilinen bir sosyal medya fenomeni on binlerce kişinin dinleyici olduğu bir ortamda bu sözleri sarf etmiş ve hiçbir karşı tepki almamış.
Yine ömrü boyunca CHP'ye oy verdiğini söyleyen bir twitter kullanıcısı da şöyle yazmış: "Sıra Atatürk'ün partisi diye koltuğa eşek otursa oy veren benim gibi milyonlar var. Adam olun, peşinizi toplamaktan yorulduk."
Tuvalet terliği metaforları, eşek benzetmeleri boşuna değil. Nihayetinde genel başkanları Kılıçdaroğlu'ndan "Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz, oyunuzu vereceksiniz" ayarını yemiş bir seçmen kitlesi söz konusu.
Bizde biat yok derler; sağcı Ekmelettin İhsanoğlu'na oy verirler.
"AKP eskileri" diye aşağılarlar ama Davutoğlu-Babacan ile yan yana gelinince "tatava etme, bas geç" derler.
Bizde hesap verebilirlik var derler, 10 seçim kaybedenin koltuğuna dokunamazlar.
Bizde özgür düşünce var derler, sandıkta tuvalet terliğine basarlar. Ne diyelim, dikkat edin ıslak olmasın.


Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz