Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

Ülkü Ocakları ilk adım

15 Temmuz'u 16 Temmuz'a bağlayan sabah şöyle tivit atmışım: "Boğaziçi Köprüsündeydik, halkın üzerine ateş açtılar. Kaç şehidimiz var bilmiyorum ama bugün bir milattır, bu milleti teslim alamayacaksınız. Beraber direndiğimiz ülkücüler ve ulusalcılar, sizinle aynı ülkeyi paylaşmaktan gurur duyuyorum. Allah her birinizden razı olsun."
FETÖ maşasını tutan ve ülkemizi işgale kalkışan güçlere karşı Cumhur İttifakı o gün kuruldu. Takip eden gelişmeler, hâlâ FETÖ'yü masum göstermeye çalışanlarla, bir diğer maşa olan PKK'nın partisiyle ittifak kuranlarla ayrışmamız yeni değil. Cumhur, o gün, orada kararını verdi ve uygulamaya koydu.
Ülkücüler, bu direnişin önemli bir parçasıdır. Geçtiğimiz sene Fransa'da, bugünse Amerika Birleşik Devletleri'nde yasaklanarak kriminalize edilmeye çalışılmaları da tamamen bundan ötürüdür.
Hatırlayın, geçtiğimiz sene Karabağ Zaferi'ne yakın günlerdi. Fransa, eli kolu bağlı Ermenistan'ın hezimetini ve Türkiye desteğiyle Azerbaycan'ın hakkı olanı geri alışını izlemek zorunda kalmıştı. O dönemde Fransa'daki Ermenistan yanlısı göstericiler A-7 otoyolunu kapayıp işine gücüne giden Türklere saldırmıştı. Beş kişi yaralandı. Ceza alan olmadı. Türkler ise buna karşılık demokratik sınırlar içinde bir tepki yürüyüşü düzenledi ve polis onlara biber gazı sıkıp sonra da saldırarak dağıttı. Üstüne de para cezası kesti.
İşte "Bozkurtları-Ülkücüleri yasaklayalım" söylemi bundan sonra hız kazandı ve yürürlüğe kondu. Üstelik tüm bu olan bitene rağmen Fransız İçişleri Bakanı, Ülkü Ocakları'nı yasakladıklarını "ayrımcılığı ve nefreti körükleyenin" Bozkurtlar olduğunu ilan ederek yaptı. Fransa'daki kararın arkasında Macron'un Elysee Sarayı'nda ağırladığı YPG'liler ile Ermeni diasporası vardı.
Aradan bir yıl geçmeden, dün de ABD'de benzer bir karar alındı. 2022 ABD Ulusal Savunma Yetki Yasası'nın Temsilciler Meclisi'nde onaylanan metninde, 'Bozkurtlar/Ülkü Ocakları'nın bir terör örgütü olup olmadığı hakkında ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından rapor hazırlanmasını öngören madde kabul edildi.
ABD Ülkü Ocakları Başkanı Alper Yiğiter ise tasarıya söz konusu maddeyi ekleten Demokrat Parti temsilcisi Dina Titus'un FETÖ ile bağlantısına işaret ederek, firari FETÖ'cü Enes Kanter ile birlikte katıldığı çevrimiçi bir toplantının görüntüsüne ulaştıklarını belirtti.
Fransa'da YPG, ABD'de FETÖ... İkisi de terör örgütü ve ikisi de terörle alakası olmayan sivil bir yapının kriminalize edilmesini sağlayabiliyor. Batı ile kavgamızın özeti aslında...
Terör savunucusu HDP'ye Bakanlık verileceğini duyuran, Demirtaş'ın Cumhurbaşkanlığı için "Ne güzel, renk olur" diyen 'Millet İttifakı' bileşeni İYİ Partililer bu gelişmeleri ellerini ovuşturarak izliyor olsa gerek. Zira kendilerinden bir açıklama duymadık. Sessizliği seçen bazı siyasiler de bilmeli ki kriminalize edilmeye çalışılan sadece birkaç ülkedeki Ülkü Ocakları yapılanmaları değil, bizzat Cumhur İttifakı'nın kendisidir. Sıra Türkiye davasının yanında duran diğer oluşumlara da gelecektir.
ABD Başkanı Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı devirmek için muhaliflerini destekleyeceklerini bizzat duyurmuştu. Cumhur İttifakı bileşenlerini ABD'nin mesnetsiz biçimde terörle ilişkilendirmeye çalışması da bu projenin bir parçasıdır. Sessiz kalan suça ortaktır. Bu kadar net.

Hilal Kaplan | Ülkü Ocakları ilk adım

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA