Amerika Birleşik Devletleri, işgal edip talan ettiği bir ülkeyi daha kaderine terk edip arkasına dönüp bakmadan çekip gitti.
Kâbil Uluslararası Havalimanı'ndaki kaosun görüntülerini izlemişsinizdir. Ortada görünen hiçbir güvenlik yok. Nasıl olsun; zaten merkezi ordu bile kalmamış. Aprona akın eden yüzlerce insan var ve ülkeden ayrılan ABD uçağının tekerlerine tutunmaya çalışıyorlar. Başka bir videoda da üç yüz kişilik uçağa binlerce kişi binmeye çalışıyor. Tam bir keşmekeş.
ABD, 20 yıl sonra Afganistan'dan tamamen çekilirken zaten ülkenin geri kalanını da kontrol eden Taliban güçleri Kâbil'e yürüyorlardı. Cumhurbaşkanı Eşref Gani, Tacikistan'a kaçtı ve bunu "daha fazla kan dökülmesine yol açmamak" sebebiyle açıkladı. Afganistan Savunma Bakanı Vekili Bismillah Muhammedi ise yaptığı paylaşımda "Ellerimizi arkamızdan bağladılar ve vatanı sattılar. Gani ve ekibine lanet olsun" ifadeleriyle tepki gösterdi.
Velhasıl artık Afganistan'ı Taliban yönetiyor ve Taliban'la müzakereleri nihayete erdirmeden ülkeyi terk eden Amerikan işgal güçleri geride yine bolca gözyaşı ve bizlerin (yani bölge ülkelerinin) ortaklaşa çözmesi gereken bir keşmekeş bıraktı. Peki, neden Türkiye çözümün bir parçası olmalı? Zira çözümün bir parçası olmazsak, yüzleşeceğimiz sorun bugün sınırdan kaçarak giren binlerce Afgan'dan çok daha can yakıcı olabilir.
O yüzden örneğin Afganistan'da etkisi en yüksek ülkelerden birisi olan Pakistan'ın bizden beklentisinin bu yönde olması, Amerikan Başkanı ile yapılan herhangi bir görüşmeden çok daha önemli. İki gün önce Pakistan'ın Türkiye'den temin ettiği Milgem Korveti Projesi 1'inci Gemisi Babur'un (F-280) Denize İniş ve Açık Deniz Karakol Gemisi Projesi 1'inci Gemisi Akhisar'ın (P-1220) İlk Sac Kesim Töreni'ne katılan Cumhurbaşkanı Alvi'nin yaptığı konuşmadaki şu sözlerini de bu minvalde not edin:
"Pakistan, Kuzey Kıbrıs'taki Kıbrıs Türk'ü kardeşlerimizin yanındadır. İki farklı kültüre ve dile sahip olabiliriz. Ama biz, tek halkız."
Ayrıca Afgan halkı, eğittiği köpeklerini bile alıp, kendisine çalışan insanları geride bırakan Amerika'nın tasallutundan kurtulmanın haklı sevincini yaşarken, bunu bile sakala, cübbeye takılan bir zekâ ile yorumlayanların aklıyla dış politika ufku çizilemez. Onlar en iyi Kandil'e gidip "Yere izmarit bile atmıyorlar" güzellemesi yapmayı bilirler...
Ve esas Çin'i unutmayın. Pakistan ile Çin daha yakın işbirliği içindeyken, Hindistan da ABD ile yakın. Nükleer silaha sahip tek Müslüman ülke olan Pakistan, Afganistan'ın istikrarsızlaşmasından ilk ve en çok etkilenecek olan ülkedir. Bu minvalde Çin, iki ülke üzerinde nüfuzunu artırmaya çalışarak ticaret üzerinden yeni bir güç dengesine gitmek isteyecektir. Türkiye'nin de bu nokta-i nazardan elini güçlendiren bir strateji yürütmesi menfaatine olacaktır.
Ezcümle, Afganistan bir çıkmaz da olabilir, çok büyük bir fırsat da... Çıkmaza girilmemesi için harcanacak ortak çabanın bir parçası olmamız şart.