Bir neocon, bir FETÖ'cü eski CHP'li vekil ve bir atanamayan Bush bir araya gelmiş; Türkiye'ye demokrasi getireceklermiş.
Fıkraya giriş cümlesi gibi görünen bu garip birliktelik gerçek oldu ve Washington merkezli, ismi Turkish Democracy Project (Türkiye Demokrasi Projesi) olan bir think tank kuruldu.
Kurucular ABD'nin Güney Amerika'dan Kuzey Kore'ye kadar her yere askeri müdahalesini savunan, Trump'ın eski milli güvenlik danışmanı John Bolton, FETÖ iltisakı sayesinde Amerikan sivil toplumunda kendisine yer edinen eski CHP'li vekil Aykan Erdemir ve Başkanlık seçimlerinde hüsrana uğrayan eski vali ve Başkan Bush'un kardeşi Jeb Bush.
Amerikalı gazetecilerin çoğu dün bu birliktelikle dalga geçen yorumlar yazsalar da FETÖ'nün Amerikan siyasetinde sadece demokratlarla değil, neoconları da içeren Cumhuriyetçilerle de dirsek temasını kanıtlayan bir girişim söz konusu. Trump'ın adaylığı döneminde sadece Hillary cephesine çalışan ve umduğunu bulamayan FETÖ, bu sefer nüfuzunu Cumhuriyetçilere de yaymak için çaba sarf ediyor.
Aykan Erdemir, Kılıçdaroğlu'nun 17 Aralık operasyonundan 10 gün önce Amerika'ya yaptığı meşhur ziyarette FETÖ'cü isimlerle bir araya gelmesine önayak olan kişiydi. Vekilliği bitince Amerika'ya yerleşti ve ayrıca FDD isimli başka bir neocon eğilimli think tank'te de görevli.
Bolton, bu girişimi "Türkiye için alarm zilleri çalıyor. Otoriter bir lider altında, bir zamanlar güvenilir bir NATO müttefiki olan Türkiye, sırtını demokrasiye dönüp Rusya'ya yaslanıyor. Bu karanlık duruma ışık tutmak için Türkiye Demokrasi Projesi'ne katıldım" diyerek duyurdu.
Bolton, 15 Temmuz gecesi Amerikan Fox kanalına bağlanıp hem darbenin ordunun en üst düzeyi tarafından desteklendiğini söylemiş, hem de "Bu, Mustafa Kemal'in seküler Türkiye'sinin son şansı" diyerek desteklemişti. Şimdi bize demokrasi getirecekmiş; muhtemelen Irak'a demokrasi getirdikleri gibi!
Saflar netleşirken sadece ihanet çetesine karşı içeride birliği muhafaza önemli değil; aynı zamanda örgütün kaynağı olan ABD'deki gelişmeleri takip etmek ve gereken cevabı verebilmek de önemli...
***
DOMUZ VE ÇAMUR
Kalem tuttuğu her darbe döneminde, demokrasiye müdahale etmek isteyenlere hizmet etmiş bir isim... Yetmemiş, başörtülü kadınlar için medya tarihindeki en çirkin ifadeleri kendisi zikretmiş. Yani medya dünyasına tek katkısı hakaret ve demokrasi karşıtlarına hizmet... Bugün de eski zillet dönemini aratmayacak şekilde kaleminden salyalar saçıyor. En son sosyal medyada bir hanıma "yaratık" diyerek höykürmüş.
Programının erkenden sezon finali yaptığını yazdım diye de bendenize yine hakaretler sıralamış. Ancak programında veda ettiği kısımda "Canım tatil yapmak istedi" derken, bana cevap yazısında ise "Yönetime iki ay önce bildirdim" diyor. "Hangisi doğru?" diye sorsam, yine en iyi bildiğini yapıp korkakça adımı anmayıp sonra da karakterinin gereği çirkinleşecek.
Bernard Shaw'un sevdiğim bir sözü var: "Asla bir domuzla güreşme; çünkü üstün başın çamur olur. Ama işin kötüsü bu domuzun hoşuna gider."