Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Azerbaycan ziyaretini takip etmek üzere Bakü'deyiz ama gözler NATO Zirvesi'nde.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İngiltere Başbakanı Johnson ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile görüştükten sonra Amerika'nın yeni Başkanı Biden ile de yüz yüze ilk görüşmesini gerçekleştirdi.
Daha önce 45 dakika olarak ayarlanan görüşmenin Biden ekibinin talebi üzerine 1.5 saate çıkarılması, iki başkanın görüşmesi gereken konu başlıklarının ne kadar çeşitli olduğu hakkında fikir verebilir. Biden, NATO Zirvesi'nden hemen önce G7 toplantısı için İngiltere'deydi. Ortak deklarasyonda, Trump döneminden farklı olarak Çin'in yükselen gücüne karşı donelerin yer alması not edildi.
Ayrıca Biden'ın G7 sonrasındaki basın toplantısını da takip edenler, çiçeği burnunda Başkan için ana gündem başlığının Çin'in nüfuzuna karşı Avrupa'yı yanlarına çekmek olduğunu net biçimde görmüştür. Evet, Rusya ile de Trump zamanı yumuşayan ilişkilerin tekrar gerilmesi kaçınılmaz. Ancak bunun Çin'e nispetle daha retorik boyutunda olduğu da görülebiliyor. Biden'ın, "Bir Kuşak Bir Yol" projesine alternatif olarak sunduğu 7 milyar dolarlık "Build Back Better" projesi ve 2019'da Çin'in "Bir Kuşak Bir Yol" Projesi'ne katılan ilk G7 ülkesi olan İtalya'nın bir hafta önce projeden çekilme kararı alması, birbirinden ayrı okunamayacak gelişmeler...
Ne var ki Erdoğan bir satranç ustası ve bu yüzden ekonomik kalkınma üzerinden Amerikan nüfuzunu artırmaya çalışan Biden ile görüşmeye gitmeden havaalanında yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Çin ile swap anlaşmasının nihayete erdiğini ilan etti. Geçtiğimiz haftalarda Amerikan sermaye devleriyle toplantı yapan ve ortak ticari hacmi 100 milyar dolara çıkarmayı hedefleyen Erdoğan'dan bahsediyoruz.
Erdoğan siyasası, incelikle örülmüş bir şablonu takip etmeyi sürdürüyor.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz