Sedat Peker'in videoları üzerinden muhalif bir dalga yaratma çabasındakilere gelin biraz daha yakından bakalım.
Misal, Peker'in bahsettiği Uğur Mumcu'nun katli dahil pek çok faili meçhul cinayet, Doğru Yol Partisi ve şimdiki muhaliflerin yere göğe sığdıramadığı Erdal İnönü'nün SHP'si (yani CHP) ile koalisyon döneminde yaşanmıştı. Ya da Mehmet Ağar, Susurluk sonrası istifa ettiğinde ondan boşalan İçişleri Bakanlığı koltuğuna Meral Akşener yerleşmişti.
Hatta Akşener, "Ağabey görevi kardeşine devretti" diyerek bakanlığa adım atmıştı. Susurluk kazası sonrası yürütülen soruşturmalardan 29'unun 27'sinde Akşener'in imzası vardı. O soruşturmalardan hangi sonucu aldı Akşener? Bu yüzden bazılarınca hâlâ "Susurluk sayfasını kapatan" İçişleri Bakanı diye anılır.
Gelelim Davutoğlu'na... Hükümete Peker'in iddiaları üzerinden vurmaya çalışan Davutoğlu'nun A Takımı'ndaki Taha Ün ile Peker'in arasından su sızmıyordu. Hatta "Sedat Abi" diye seslendiği ve "Taha kardeşim" diye yanıt aldığı videolar, düğününü "teşrif ettiği" için ettiği teşekkürler hâlen duruyor. Öyleyse Davutoğlu bu meselede söz almadan evvel en azından kendi ekibine ayna tutup "temiz siyaset" çağrısı yapmalı değil mi? Ayrıca Peker'in bahsettiği mitingler kimin başbakanlığı zamanında gerçekleşti Ahmet Bey? "Hodri Meydan" videoma karşılık olduğu gibi yine havaya bakıp ıslık çalmayı bırakın ve cevap verin.
En kirlisini sona sakladım! HDP Eş Başkanı Pervin Buldan'ın eşi 90'larda PKK'ya finans sağlayan uyuşturucu ticaretinin kilit isimlerindendi. Faili meçhule kurban gittiği için Kandil de bir nevi "diyet" olarak kendisini HDP liderliğine taşıdı. Pervin Hanım'ı eşinin günahlarından ötürü suçlamayalım ama bakın 2008 yılından bir haber: "DTP'li Pervin Buldan'ın kayınbiraderi Nihat Buldan 90 kilo eroinle yakalandı. Polis, Buldan'ın uyuşturucu bağlantısı için gittiği görüşmelerde yengesinin otomobilini kullandığını öne sürdü."
Diyeceğim o ki, istediğiniz kadar Peker'in iddiaları üzerinde tepinin ama "temiz siyaset" diye diye ellerinizi yıkama çabanız fena halde sırıtıyor; onu da bilin.
***
"90'LAR DAHA İYİYDİ" DİYEN TAYFA NEREYE KAYBOLDU?
Demek ki neymiş; 90'lar nostaljisi tam bir palavraymış. Değil mi Z kuşağı kardeşlerim? Z kuşağı, başörtülülerin yerlerde sürüklendiği, Kürtlerin beyaz Toroslara tıkıldığı, uyuşturucu trafiğinin zirveleri gördüğü 90'ları yeni keşfediyor. Onlara ne güzel birkaç Bizimkiler dizisi sahnesi, birkaç 19 Mayıs stadyum kutlaması, birkaç da Eurovision şarkısı ile ülke tarihinin en karanlık dönemlerinden birisini cennet bahçesi diye yutturmuştunuz oysa! "Faili meçhul cinayetler şimdi mi aklınıza geldi, şimdi mi hatırladınız Susurluk'u?" diye sorarlar adama.
AK Parti, 90'larda patlayan lağımı temizleyen partidir. O yüzden bugün kim "temiz siyaset" diyorsa, önce bir siciline bakmanızı öneririm.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz