Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Amerika ziyaretinden birkaç hafta önce, Cumhuriyetçi ve Demokrat bir grup senatör, ABD Dışişleri Bakanlığı'na bir mektup yazarak YPG elebaşı Ferhat Abdi Şahin'e (Mazlum Kobani) ABD'nin hızlı bir şekilde vize vermesi talebinde bulunmuştu.
Erdoğan'ın ziyareti sırasında kendisiyle görüştükten sonra, sözde soykırım tasarısının Senato'ya gelmesini bloke eden Cumhuriyetçi senatör Lindsey Graham'in de imzacılarından olduğu mektupta, Şahin'in Kongre tarafından dinlenmesinin de yarar sağlayacağı belirtiliyordu.
Keza Amerikan Başkanı Trump da Barış Pınarı Harekâtı sürecinde attığı tivitlerden birisinde, "General Mazlum, nazik sözleriniz ve cesaretiniz için teşekkür ederim. En içten saygılarımı lütfen Kürt halkına iletin. Sizi yakın bir zamanda görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum" diyerek YPG elebaşını hem övmüş, hem Kürtlerin temsilcisi ilan etmiş, hem de Beyaz Saray'a resmen davet etmişti.
***
Şahin'in bu şekilde meşrulaştırılması çabasına sadece ABD çanak tutmadı, Rusya da koroya katıldı. Geçtiğimiz ay Şahin'in, içlerinde Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu'nun da olduğu bir Rus askerî heyetinin toplantısına uydu bağlantısı ile katıldığı basına yansıdı.***
YPG'nin sanki yasal ve meşru bir oluşummuş gibi ele alınması ve bunun hem ABD hem de Rusya tarafından desteklenmesini oldukça tehlikeli buluyorum. Bu, PKK'nın bile meşrulaştırılmasına yol açacak bir sürecin ilk ayağı olabilir. O yüzden hem Rusya hem de ABD nezdinde ilişkileri koparacak türden bir kırmızı çizgi olduğu ne kadar vurgulansa azdır.***
Nitekim FETÖ'cü tezleri Amerika'da en yüksek sesle savunan American Enterprise Institute çalışanı Michael Rubin, bu sene başında yayınladığı makalede "PKK'nın evrimini tanımalıyız" başlığıyla bir makale yayınlayarak, dikkat çektiğim tehlikeli çağrıyı ilk yapan kişi oldu.