Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

İdam cezasını onaylarım

Başkan Erdoğan, kadın cinayetleriyle ilgili net konuştu: Bir kadını yavrusunun gözleri önünde bıçaklayarak öldürüyorsun. Kan revan içinde, yavrusu “ölme” diyor. Benim gönlüm açık ve net idamdan yana. Meclis kararını versin, kesinlikle onaylarım

* Başkan Erdoğan, kadın cinayetleriyle ilgili net konuştu: Vicdanımın sesine güveniyorum
* Bir kadını yavrusunun gözleri önünde bıçaklayarak öldürüyorsun. Burada benim gönlüm açık ve net idamdan yana
* Terör örgütleri de insan öldürüyor. En yakın çevrem bile "Avrupa idam için şöyle yapar, böyle yapar" diyor. Peki o canın yakınları ne yapar?
* Dünyanın değişik ülkelerinde idam uygulanıyor. Ben şahsen parlamento idam cezasını müzakere eder, kararını verirse onaylarım

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya ziyareti dönüşü uçakta gündemdeki konuları değerlendirdi.

* (Emine Bulut cinayeti)
Benim partimdekiler de dahil burada benim gönlüm açık ve net söylüyorum idamdan yanadır. Bir kadını bıçaklayarak öldürüyorsun hem de yavrusunun gözleri önünde. O yavru "anne ölme" diyor. Kan revan içinde kadıncağız. Ondan sonra çıkıyor bazıları da insan hakları mücadelesi veriyor. "Bu nasıl böyle istenir, Avrupa'da bu yok." Avrupa'da olmazsa olmaz mı? Avrupa'da bu yok diye biz doğrudan, haktan sapacak mıyız? ABD'nin çeşitli eyaletlerinde var. Dünyanın değişik ülkelerinde var. Demek ki oluyor. Can bu kadar basit mi? "Efendim işte insan hakları bilmem nesi bunu kabullenmez." diyorlar. Kabullenmeyebilir. Biz burada bir defa insana değer nasıl verilir bunu ortaya koymamız lazım. O zaman bütün bu insan hakları savunucularına sormak lazım; hadi gidin şu savaşları durdurun bakalım durdurabiliyor musunuz? Buralarda bunca insanlar öldürülüyor durdurabiliyor musunuz? Şimdi Suriye'de sadece son günlerde 500 sivil öldürüldü. Haydi gidin durdurun. Varil bombaları atılıyor. Arakan'da ne yaptınız? Hiç... Ben parlamento bu işin müzakere eder, tartışır, kararını verirse kesinlikle onaylarım. Vicdanım sesine de bu noktada inanıyorum.

Son dakika: Başkan Erdoğan gazetecilerin sorularını yanıtladı! Erdoğan'dan İdlib'deki saldırılara ilişkin açıklama

RUSYA'DAN İDLİB GÜVENCESİ

* (Rusya ziyareti ve Putin'le görüşme)
Savunma sanayiinde Rusya ve diğer ülkelerle işbirliğimizi artırırken milli imkan ve kabiliyetlerimizi her alanda geliştiriyoruz. Bu vesileyle Sayın Putin'i Teknofest'e davet ettim. Suriye'de siyasi çözüm için çalışmalarımız devam ediyor. En acil konu İdlib Mutabakatı'nın uygulanması. Bu bölgede yeni bir insani kriz istemiyoruz. Putin bu konuda birlikte bir dayanışmanın gerektiğinden bahsetti. Biz de kendisine bununla ilgili olarak dışişleri, savunma ve istihbarat teşkilatımızın müşterek çalışma içerisinde olabileceğini ifade ettik. burada birbirimizi kesinlikle rahatsız etmemeliyiz. Gözlem noktamıza yapılan saldırıların bizi ciddi manada rahatsız ettiğini Putin'e ifade ettik. Onun da özellikle söylediği şey şu: Biz burada dostumuz Türkiye'nin ve bu gözetleme kulelerinin çevresinde görev yapan Türk askerlerinin zarar görmesini istemiyoruz. Bu konularda da Sayın Putin'in hassasiyetini gördüm.

Başkan Erdoğan, Rusya dönüşü SABAH yazarı Hilal Kaplan'a gündemdeki konularla ilgili açıklamalarda bulundu.

OYALAMAYA MÜSAADE ETMEYİZ

* (Fırat'ın doğusuna operasyon ve güvenli bölge)
Fırat'ın doğusunun PYD-YPG'den temizlenmesi için de önemli adımlar atıyoruz. Güvenli bölge kurulması için ABD ile vardığımız mutabakat bu yönde atılmış doğru bir adımdır. Ortak devriyeler yakında başlayacak. Münbiç'tekine benzer bir oyalamaya asla müsaade edemeyiz. Süreç hızlı ilerlemelidir. Fırat'ın doğusunun PKK-YPG-PYD için korunaklı bir bölge haline gelmesine izin vermeyiz. Fırat'ın doğusu konusu özellikle Sayın Trump'ın çok iddialı bir çıkışıydı. Fakat o iddialı çıkıştan sonra maalesef Trump bu işin üzerinde duramadı. Hep Obama'ya yüklendi. Tamam da onlar geçti, şimdi sıra sende, ne yapacaksan yap. Ama yapamadı. Obama'nın söylediği 20 milin dışında bir teklifle arkadaşlarımızın karşısına geldiler. Yani derinliği daha da daralttılar. Bunun üzerine ben Hulusi Paşa ve ekibine dedim ki "Burada bunu şöyle böyle yapmanıza gerek yok. Biz bunu bu şekilde bir başlatalım ve bu süreci sürdürelim. Daha sonra da zaten gereği yapılır" dedik ve adımı attık. . Şu anda bütün sınır boylarında hazırız. Yani her an her şeyi yapabilecek durumdayız. Bizim için sıkıntı yok.

* (SU-35 ve SU-57 uçaklarının incelenmesi ve F-35 gerginliği)
F-35'ler noktasında pazar değil,üreticiyiz. Nihai kararlarını bekliyoruz. birkaç gün içerisinde Sayın Trump ile bir telefon görüşmemiz olacak. Bunları tekrar gündeme getireceğiz. Kendileriyle bunu konuşacağız. Onların nihai kararını da öğrendikten sonra adımlarımızı atacağız. Yani biz şu endişeyi taşımıyoruz; "Acaba bu olmazsa ne olur" diye bir şey yok. Her şey olur. Temin edebileceğimiz pazarlar çok. SU- 35 ve SU-57 alternatifler arasında neden olmasın? Rusya'ya boşuna gitmedik.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Rus savaş uçağı SU-57'yi inceledi

* (Münbiç)
Münbiç'te de şimdi PYD-YPG numara çekiyor. İşte çıktık, çıkıyoruz vesaire... Çıktıkları yok. Oralarla ilgili olarak da biz tabii çalışmamızı yapıyoruz.

* (Orman yangınlarını PKK'nın üstlenmesi ve terörle mücadele)
Terör örgütü orman yangınlarını sahiplendi. İnsanları da öldürüyorlar. Teröre karşı kamuoyundan yeterince ses çıkmıyor. Her şey devletten bekleniyor. "İdam, idam, idam" deniliyor. Tamam da ben cumhurbaşkanı olarak "Meclis versin idam kararını ben onaylarım" diyorum. En yakın çevremde olanlar bile "Avrupa şöyle yapar" diyor. Peki o canın yakınları ne yapar? Bununla ilgili ses çıkarmayanların terör örgütüne yönelik bir derdi var mı? Türk Hava Kurumu meselesinin arkasında CHP'li milletvekili, onun arkasında CHP var. "Bakanlık yangınlarda neden Türk Hava Kurumu ile çalışmıyor?" diyorlar. Yahu bu adam zaten mezarlığa dönüştürmüş Türk Hava Kurumu'nu. Yani rezillik diz boyu. Şimdi büyük ihtimalle şurada birkaç gün içerisinde orayı da masaya yatıracağız. Rusya'daki MAKS-2019 Fuarı'nda yangın söndürme uçakları ve helikopterlerle ilgili de bilgi aldım.

KANDİL'E KURŞUN PARASI YOLLAYANI NASIL O MAKAMDA TUTARIZ!..

* (Kayyum atamaları ve terörle mücadele)
Muhalefetin terörle mücadele derdi yok. Terörle mücadelede yanımızda sadece MHP'yi bulduk. Üç tane teröre bulaşmış belediye başkanını idari bir kararla görevden aldık. Çünkü bunlar, fakir fukaranın garip gurebanın alın terini, vatandaşımıza hizmet üretsinler diye belediyelere dağıtılan vergileri illeri için harcamak yerine bakıyorsunuz Kandil'e gönderiyor. Kandil'de bunlar kurşun oluyor. Bunlar tespitli. Biz bunları nasıl olur da hala o makamlarda tutarız. CHP diyorki "madem bunlar terör suçlusuydu, o zaman bunları niye aday yaptınız?" Bu kadar büyük cehalet olmaz. Belirlenen süreler içerisinde eğer hakikaten bunların aday olmasına mani bir suç varsa ve bu ilçe ya da il seçim kuruluna gelmişse veya Yüksek Seçim Kurulu'na gönderilmişse ona müdahale imkanı doğar. Eğer bu oraya gitmemişse müdahale imkanı doğmaz. Adalet Bakanıma söyledim, yeni dönemde biz bir çalışma yapmalıyız ve bu çalışmayla birlikte de bu işin önünü çok daha rahat kesebiliriz. Nedir o? Ta beldeden, ilçe ve ile kadar seçim öncesi yapılacak olan ve adayların hakikaten herhangi bir suçu olup olmadığının, adaylığına mani hal olup olmadığının daha önceden soruşturulması, bitirilmesi lazım. Yani şimdi yaptığımız soruşturma, kovuşturma meselesinin o zaman yapılması bitirilmesi lazım. Eğer bu o zaman yapılırsa zaten mesele kalmaz.

Erdoğan'dan kayyum çıkışı: Milletin parasını Kandil'e gönderenlere seyirci kalamayız

HASTA DEDİLER, YÜRÜYÜŞE KATILDI

* Mardin Belediye Başkanı hastaymış. Bu kişi tutukluydu. Hasta olduğu için adli kontrolle cezaevinden bırakıldı. Buna rağmen Ankara-İstanbul yolunda ana muhalefetin başıyla beraber yürüyüş yaptı. Hasta hasta! Kusura bakmasınlar bunları da göz göre göre yutamayız. Diyarbakır aynı, Van aynı. Meclis açıldığı anda önümüzdeki birçok dosyayı masaya yatıracağız. Siz zannediyor musunuz şu anda belediye başkanı olanların birçoğu hakkında herhangi bir soruşturma, kovuşturma veyahut mahkeme dosyaları çıkmayacak. Çıkacak. Yargı bunlarla ilgili kararı verecek.

ÇİRKİN YAKIŞTIRMALAR YAPILIYOR

* (Metin Feyzioğlu'na, Külliye'de Adli Yıl Açılış Töreni'ne katılmasıyla ilgili linç girişimi)
Türkiye Barolar Birliği'nin yargı ile ilgili yeniden yapılanmasına yönelik yapılan bir toplantıya gelmesinden daha doğal ne olabilirdi. Kaldı ki bundan önce bütün barolar hemen hemen kahir ekseriyetiyle bu toplantılara katıldılar, katılıyorlardı. O zaman sesi çıkmayanların sesi şimdi niye çıkmaya başladı? Sayın Feyzioğlu Barolar Birliği mensuplarına yönelik birçok hak talep etti bizden. Sayın Feyzioğlu dik duruyor. "Ben görevimi yapıyorum" diyor. Ama öyle ideolojik bir saplantı ve kafa yapısı var ki... Çok çirkin yakıştırmalar yapıyorlar. İşte bakan yapacakmışım, şöyle böyle olacakmış. Baro başkanlığı seviyesine gelmiş insanların bu tür yaklaşımlar içerisine girmesini anlamak mümkün değil.

YENİ SİSTEM DEĞERLENDİRMESİ

* (Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi değerlendirme çalışması)
Arkadaşlarımız çalışmalarını bitirdiler ve önümüzde birkaç hafta içerisinde sunumunu yapacağız, kamuoyu ile paylaşacağız. Sonrasında gelebilecek eleştiri ve yorumlara göre de yolumuza devam edeceğiz. Ama aldığımız mesafe yüksek oranda başarılı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA