Geçtiğimiz hafta Türkiye'nin gündemine oturan kişilerden ikisi de toplumda siyasetler üstü birlik yarattı.
İlki metrobüste yolculuk ettiği bir kadını taciz eden ve en rezil şekilde yakalanan, ismiyle dahi kulaklarımızı kirletmeye gerek olmayan bir sapıktı. Video görüntüleri de internete düşen bu kişi, doğal olarak toplumun her kesiminden tepki gördü.
Diğeri ise havalimanında uçağı 15 dakika rötar yaptı diye, yer hizmetleri görevlisi bir kadına ağıza alınmayacak hakaretlerde bulunarak aşağılayan F.E. isimli kişiydi. Sınıfsal kibri ve egosu havalimanından taşan bu kişi, en nihayetinde sözle taciz ettiği çalışandan kamuya açık biçimde özür dilemek zorunda bırakıldı.
Bu türden hadiseler yaşandığında, sosyal medyada ilk araştırılan verilerden birisi de faillerin hangi partiyi desteklediği oluyor. Nitekim yine öyle oldu ve metrobüs sapığının koyu bir CHP'li olduğu, hatta Ekrem İmamoğlu ile fotoğraflarının olduğu ortaya çıktı. Özellikle İmamoğlu mazbatayı alınca "Hava yumuşadı, insanlar metrobüste birbirine yer veriyor" diye gaza gelenler için kötü haberdi.
Bunun üzerine twitter'da "Sapık İmamoğlucu Çıktı" etiketi ilk sıraylara dek yükseldi. Görür görmez twitter hesabımdan şöyle yazdım: "Bu etikete karşıyım. Katilin, sapığın, hırsızın partisi olmaz. Ahlâk da yoksunluğu da bireyseldir. "Ama onlar da" diye başlayacaklara: İki yanlış, bir doğru etmez. Herkes kendi imtihanından sorumludur."
Ertesi gün havalimanı canavarı ile 'müşerref olduk' ve kendisinin de CHP'yi ve İmamoğlu'nu desteklemiş biri olduğuna dair resimler dolaşıma girdi. Ardından acınası bir çabayla F.E. adına sahte hesap açıldı ve ordan "Olay, AK Partili olduğum için büyütüldü" diye başlayan bir fotoğraf bile yayınlandı. Tabi hesabı açan troller hariç inanan olmadı.
Burada şüphesiz en büyük dersi, köpeğin biri adam ısırsa, köpeğin sahibinin kayınçosunun bacanağının AK Partili olması üzerinden haber yapan CHP yandaşı medya aldı. Sırf bir partiyi destekliyor diye kötülüğü toplumun o kesimine matufmuş gibi gösterip kendini temize çekmeye kalkan zihniyet iflas etmiştir. "Nefret dili" kullanmaktan vazgeçin.