CHP'li belediye işçilerinin maaşlarını veremedi, çöpler toplanmadı.
Herhangi bir arama motoruna bunu yazın ve Edirne'den İstanbul'a kaç CHP'li belediyein bu sefil duruma düştüğüne göz atın.
İzmir'i lağım kokutanlar ile 25 yıl önce "iflah olmaz" denilen Haliç'i tertemiz yapanlar arasındaki bir seçim bu.
Çöpleri bile toplatamayan beceriksizler veya çöp dağlarını patlatacak kadar ihmalkârlar ile çöp toplanmasını vatandaşın temel bir ihtiyacı ve hakkı olarak görüp 25 yıl önce çözenler arasındaki bir seçim bu.
Halihazırda yapılmış olan ve test sürüşleri devam eden Mahmutbey- Mecidiyeköy metro tren hattını kendisi yapacakmış gibi vaad eden aklı bir karış havadakilerle, projeyi hayata geçirenler arasındaki bir seçim bu.
"Paranızı almak için yaparsınız" diye şantajı savunanlarla, şantajcılara başkenti emanet etmek istemeyenler arasındaki bir seçim bu.
Çözüm sürecini eleştirip Kandil'in Pensilvanya'nın adaylarını listelerine alanlarla, ülkeyi terör odaklarına teslim etmemek için canını ortaya koyanlar arasındaki bir seçim bu.
"Kürdistan" diyenlere müttefik, hendek kazanlara "arkadaşlar" diyenlerle, "Bedeli ne olursa olsun, Suriye'nin kuzeyinde devlet kurulmasına izin vermeyeceğiz" diyenlerin arasındaki bir seçim bu.
Kadınlara örtülerinden dolayı "karaböcek" diyenlerle, onları da toplumsal hayata kazandırıp birinci sınıf vatandaş statüsüne taşıyanların arasındaki bir seçim bu.
Yeni doğan torununu bile SSK'lı yapıp kurumu borç yatağında vatandaşı 24 saatlik kuyruklarda süründürenlerle, herkesi sigortalı yapan, özel hastaneleri halka açanların arasındaki bir seçim bu.
AK Parti'ye en son ceza kesildiği 7 Haziran seçimlerinde, Batı medyasında "Yeni Selahaddin durduruldu" manşetleri atılmış, Erdoğan "bitik lider" diye aşağılanmış, Demirtaş "Kürtlerin Obama'sı" diye göklere çıkarılmış ve hendek terörü azdırılmıştı. Aynı senaryoların yine önümüze konmayacağından emin misin?
Üstelik genel seçimden farklı olarak beş yıl boyunca geri döndürülemeyecek bir tercih bu karşındaki. Peki, "şefkat tokadı" atayım derken ucunun kendine dokunmayacağından emin misin?
Son söz Erdoğan'ın olsun: "Milletimiz kırgınlığında, öfkesinde haklı mıdır?
Elbette haklıdır. Hatadan münezzeh olan sadece ve sadece Rabbimizdir.
İnsanın olduğu her yerde hata da eksik de yanlış da olur. Önemli olan hasbi niyetle bunları düzeltme, bu iradeyi ortaya koymaktır.
16 Nisan referandumundan sonra partimizin başına döndüğümüzde, bu iradeyle pek çok adım attık. Görüyoruz ki bunları devam ettirmemiz lazım. Seçimden sonra tüm bu konuları masaya yatıracak, kibriyle saygısızlığıyla kabalığıyla milletimizi üzen kim varsa hepsini biz üzeceğiz."