İstanbul'u yönetmeye aday en tecrübeli isim olan Binali Yıldırım, geçtiğimiz Çarşamba günü Çekmeköy'deydi. Yıldırım'la İstanbul'a dair hayallerini ve projelerini de konuşma imkânımız oldu. Bence kampanyanın en ilgi çekici olan sloganı "Geleceğimiz İstanbul 4.0". Sloganın anlamını açıklayan Yıldırım, bu başlıkta akıllı teknolojilerin belediyecilikte yaygınlaştırılarak İstanbul'un akıllı şehir haline getirilmesinden şöyle söz etti: "Bir kıyas yapmak gerekirse 1994'de, Cumhurbaşkanımızın Belediye başkanı olduğu dönemin İstanbul'unu 1.0 olarak kabul edebiliriz. Neydi oradaki konular. Çöptü, çamurdu, çukurdu, hava kirliliğiydi, suydu. Bunlar halloldu. Daha sonra sosyal belediyecilik veya gönül belediyeciliği diyebileceğimiz işler yapıldı. Buna da 2.0 diyoruz. İstanbul 3.0 ise artık alt yapının, toplu taşıma sistemlerinin daha da geliştiği, entegre olduğu dönem. Şimdi sıra İstanbul 4.0'da: Sürdürülebilir, akışı olan bir trafik sistemini İstanbul'da kurmak, bunu kurarken bilişim teknolojilerinden, akıllı sistemlerden yararlanarak 7 gün 24 saat esasında interaktif trafik yönetimi, akıllı şehir yönetimi yapmak.
HER MAHALLEDE BİR PARK
"Yeşil koridorların amacı yeşille maviyi birleştirmek. Yani Marmara denizi ile İstanbul'un kuzeyindeki yeşil alanları birleştirmek. Batıdan doğuya 20 tane yeşil koridor var. Bunlar esasında İstanbul'un dereleri. Ama artık üzerinde yapılaşma olduğu için bir çoğu ortada yok, ismi duruyor. Şimdi biz bu dereleri tekrar ihya edip etrafında yeşil koridorlar oluşturarak insanların nefes alacağı, hafta sonları gidebileceği yerler haline getireceğiz. Mesela Kadıköy'den, Şükrü Saraçoğlu stadından başlıyan Kurbağalıdere aksı boyunca ilerleyen bir koridor oluşturacağız. Ayrıca Çekmeköy merkezden başlayıp Sancaktepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sonlanan bir koridor açmalıyz. Bir başka koridor da Maltepe sahilinden başlıyor, Sancaktepe'yi, Çekmeköy'ü ve Maltepe'yi de kaplayan bir koridor yine burada birleşiyor. Ayrıca, her mahallede küçük de olsa bir park, birkaç mahalleyi ilgilendiren bir semt parkı ilçede de millet bahçesi olacak. O millet bahçesinden de bu yeşil koridora erişim olacak. İçerden dışarıya doğru bir yeşil dalga oluşturmuş olacağız." Yıldırım, İstanbul'u akıllı tekonolojiyle ve yeşille buluşturmak için yola çıkan tek aday. Yolu açık olsun.
DEPREMSEL DÖNÜŞÜMDE ADİL HAKEMLİK
Kentsel dönüşüm de Yıldırım'ın önünde duran netameli vazifelerden birisi. Bu hususa nasıl eğileceğini sorduğum Yıldırım, bunun ertelenemeyecek bir iş olduğunu, zira deprem tehdididinden ötürü aciliyet arz ettiğini, aslında adını 'depremsel dönüşüm' koymamız gerektiğini söyledi. Bu süreçte belediyenin hâkem rolü üstlenerek, en sürdürülebilir ve gerçekçi metodla vatandaşın rızasını sağlayarak süreci yönetmesi gerektiğini ilave etti. İstanbul'da 30 bin ile 50 bin arasında acil değiştirilmesi gereken yapı stoğu olduğuna dikkat çeken Yıldırım, tarafların anlaşma safhasında, verilecek emsal konusunda ve finansman konusunda en adil hâkemliği yapacaklarını söyledi.