İçim yanıyor. Bu milletin evlâtlarına kıydıkları yetmediği gibi, şimdi de kendi günahlarının bedelini çocuklarına ödetiyorlar.
Evlenme kararlarını FETÖ içinde aldılar.
Karılarını, FETÖ'nün kataloglarından seçtiler.
Çocuklarına FETÖ'nün istediği isimleri koydular.
Evde sadece FETÖ'nün izin verdiği gazete ve kitapları okuyup, televizyon kanallarını izlediler.
Darbeden sonra FETÖ, hamile kalmaları emrini verdiği için apar topar evlenip çocuk sahibi oldular. Böylelikle 'bebekler hapiste' yaygarasını tüm dünyaya duyurabildiler.
Şimdi de FETÖ'nün terli atletini koklayan zekâ seviyesine sahip izan yoksunlarının çocuklarını da zorla kendi bataklıklarına sürükleyişine şahit oluyoruz.
Ege Denizi'nde, Midilli Adası'na kaçmak isteyen ve içlerinde FETÖ elebaşının kardeşinin damadının da bulunduğu FETÖ'cüleri taşıyan botun batması sonucu altı kişi öldü, bir kişi kayboldu ve dokuz kişi kurtarıldı. Ne var ki ölenlerden üçü, hiçbir şeyden habersiz masum çocuklardı.
Batacağı kuvvetle muhtemel olan dandik bir şişme bota 50 kişi doluşup, adaletten kaçmak için Ege'yi aşmaya kalktıkları yetmediği gibi çocuklarını da yanlarına alıyorlar! Bir tanıdığına yavrunu emanet edip, yerleştiğin hangi fare deliği ise oraya çocuklarını sonradan aldırtmayı bile düşünmeden, hesapsızca evlatlarını pisliklerine kurban ediyorlar.
Bu devlet, olağanüstü hali kaldırdığından beri hakkında arama kararı olmayan, örneğin devlet kadrolarından atılmış olan FETÖ'cüler bile serbestçe pasaportlarını alıp defolup gitme hakkına sahipken, bebeğini kendi bataklığına sürükleyene ana baba denir mi?
Allah sizi de 'çoluk çocuk demeden hicret edin' diye talimat veren Pensilvanya şeytanını da bildiği gibi yapsın!