Şubat ayında, Avrupa Komisyonu, Batı Balkan ülkeleri için stratejisini açıkladı. Buna göre Arnavutluk, Makedonya, Sırbistan, Bosna Hersek ve Karadağ için Avrupa Birliği'ne üyelik ve genişleme çalışmalarına hız kazandırılmalıydı. İki ay sonra, Sofya'da gerçekleşen Avrupa Birliği-Batı Balkanlar Zirvesi'nde konuşan Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise, bu çalışmanın önemine dikkat çekerek, "Biz nüfuzumuzu artırmazsak, Balkan ülkeleri Türkiye ve Rusya'ya yönelecekler" minvalinde sözler sarf etmişti.
AB devletleri, Ak Parti'nin ülkelerinde seçmenlerine yönelik çalışmalar yapmasını yasakladığından, Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçmenleriyle geçtiğimiz pazar günü Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da buluştu. Erdoğan, 22 saat ile 38 saat arası değişen kara yolculuklarıyla, Hırvat polisinin ezasını çekerek Saraybosna'ya ulaşan ve 15.000 kişilik spor salonunu tıka basa dolduran kalabalıklar tarafından coşkuyla karşılandı. Bir saatlik bir birliktelik için çekilmişti bunca çile; gözlemci olarak katılan yabancı gazetecileri en çok şaşkına çeviren de bu olmuştu.
Dahası, Balkanlar'ın kalbi Bosna'nın Devlet Başkanı Bakir İzzetbegoviç de Erdoğan'ın yanı başındaydı. Gezimiz öncesinde ulaşan "suikast girişimi olabilir" istihbaratına karşı verilmiş de ne güzel bir mesajdı bu. Salona el ele giren liderler, Belçika'dan, Almanya'dan, Fransa'dan ve daha pek çok ülkeden kopup gelen insanları birlikte selamladı. Erdoğan'dan önce kürsüye çıkan İzzetbegoviç, salonu ayağa kaldıran şu sözleri âdeta haykırdı:
"Bu kadar düşmana rağmen, Türkiye'nin nasıl ayakta kaldığını görüyoruz. Türkiye ilerlemeye devam ediyor. Çünkü Allah, her yüzyılda bir kez, birini bahşeder. Bizim Aliya'mız vardı. Bugün sizler Allah'ın size bahşettiği bir kişiye sahipsiniz. Bu kişi Recep Tayyip Erdoğan'dır. Onun yanında durun. O'na destek olun. O'na yardımcı olun. Siz Avrupalı Türkler, liderinizi yalnız bırakmayın."
Bugün pek çok kişiden milletvekili listeleriyle alakalı "üzümün çöpü, armudun sapı" yazıları okuyacaksınız. O 'derin' analizlerin yanında, bu atmosfer ve vaat ettikleri de aklınızda bulunsun istedim.
"Vefalı Türk geldi yine" diyen Bosnalı, Cerabluslu, Musullu, Sudanlı, Afrinli, Somalili, Bangladeşli, Halepli, Arakanlı teyzelerin ümidi için de DEVAM!