Aslında bu sözlere köşe yazısı değil, şiir yazılır ama vazifemizle iktifâ edelim. Şöyleydi o diyalog:
Muhabir: İstikâmet neresi?
Er Mehmet: Kızıl Elma!
Muhabir: Ailenize mesajınız var mı?
Er Mehmet: Beklemesinler.
Muhabir: Türkiye'ye bir mesaj gönder...
Er Mehmet: Ne söyleyeyim abi, bu vatanı bölemezler.
***
AHaber muhabirinin yaptığı röportajda, Er Mehmet Kuzu'nun verdiği cevaplar öylesine yalın, öylesine hakikiydi ki yüreğimizi orta yerinden vurdu. Tekirdağ'da yaşayan Ümmühan-Cemil Kuzu çiftinin evlâdı olan Mehmet'in annesinin oğluna mesajı ise "
Temizlemeden dönmesinler" oldu.
***
Devletimiz, Fırat Kalkanı Harekâtı ile sınırımızdan
DEAŞ belasını def ettikten sonra, Zeytin Dalı Harekâtı ile de
YPG/
PKK'yı def ediyor. ABD ve
Rusya'nın farklı şekillerde taşeronluğunu yapan terör örgütünün temizlenmesine yönelik rahatsızlık bildirmesi, demeçlerden öteye geçemedi. ABD silahlarıyla dolu YPG silah depoları ve mevzileri tek tek havaya uçurulduktan sonra ordumuz dün itibariyle Azez üzerinden de Afrin'e girdi. Er Mehmet'in kararlılığı hepimize azim ve güç katmalı. Dualarımız Mehmetçik için...
***
"
Ya İstiklâl ya Ölüm" de Atatürk'ün sözüydü!
'Memoli'nin yavuklusu' olmasının dışında hiçbir 'başarısı' olmayan oyuncu, Afrin Harekâtı'na başlandığı günlerde, 15 Temmuz darbecilerinin de kendilerine slogan yaparak kirlettiği "Yurtta sulh, cihanda sulh" sözünü, kendi dilinde bile değil, İngilizce paylaşmış.
***
PKK dostu yabancılara şirin görünme isteğine Atatürk'ü alet etmeye kalkan bu kişiye, Afrin'in yanı başındaki Hatay'ın Türkiye'ye katılma mücadelesi sırasında Atatürk'ün sarf ettiği şu sözleri hatırlatmak en iyisi:
"
Biz bu işin barışçı yoldan çözülmesini istiyoruz. Fakat Fransızlar bizi aldatma yoluna saparsa, onları hiç memnun etmeyecek derecede ciddi davranmamız zorunludur. Bu ciddiliğin gerektirdiği önlemler askerî olacaktır."
Terör örgütüne Atatürk'ü de kalkan
yapmaya çalıştılar ya, daha ne olsun!