Bu gece özel bir gece. Bu gece Miraç Kandili. Miraç "yükseğe, yücelere çıkış" anlamına geliyor. Peki, Miraç gecesinde neler oldu? Miraç gecesinde şu oldu: Hz. Peygamber (SAV) Mekke'de iken gecenin bir anında yanına gelen Cebrail ve iki melek onu bir bineğe bindirip Kudüs'e götürdü. Kudüs'te peygamberlerin ruhaniyetiyle görüştü, onlara imamlık yaptı. Sonra da manevi derecelere yükseltildi. Orada yüce Rabbimizin göstermek istediği olağanüstü hadiselere muhatap oldu. Yaratılmış olan cennet ve cehennemde ileride olacak olan bazı sahneler -vukuundan, önce- ona gösterildi.
Efendimiz nihayet "Sidretül Münteha" denilen yere vardı. Orada kaderi yazan kalemlerin sesini duydu. Orada en yüce makamlardan olan Meva cennetini gördü. O gece Cebrail'i altı yüz kanadıyla gördü. (Buhari, Tefsir, 4857).
Birçok peygamberin manevi yolculuğu olabilir, ama hiçbir beşere bu manada yüce ve erişilmez bir ikram olmamıştır. Orada vahyi en üst derecede aldı. Kendisine hem yükümlülük hem de müjdeler verildi. Beş vakit namaz orada emredildi. "Allah birdir ve Hz. Muhammed (SAV) O'nun Resul'üdür" diyen herkesin sonunda cennete gireceği O'na haber verildi. Daha sonra yeryüzüne geri getirildi ve Mekke'ye bırakıldı. İşte bu olağanüstü yolculuğa "İsra-Miraç" yolculuğu denilir.
Bu yolculuk müşriklerce inkâr edildi. Putperestler ve günümüzdeki temsilcileri bu olağanüstü yolculuğu akıllarına uyduramadıkları için ya küçümsediler ya da reddettiler. Müminler ise Hz. Resulullah'ın yaşadığı bu büyük mucizevi ikramı aynen kabul ettiler.
ÖLDÜRMEYE ÇALIŞTILAR
Hz. Resulullah'ın (SAV) tebliği; Mekke'deki zulüm üzerine kurulan sömürü düzenini temelinden tehdit eder hale gelince Mekkeliler ayaklandılar. Fakat mazlumlar, kadınlar, gençler Efendimizin yanında yer aldılar.
Sermayeleri putları olanlar, Arap yarımadasının baronları; köle ticaretini kıran, toprağa gömülen kızların kavgasını veren, kadınların köleleştirilmesine müdahale eden Hz. Resul'ün bu mücadelesinin günden güne güçlendiğini görünce O'nu ortadan kaldırmaya karar verdiler.
Büyük bir kötü algı faaliyetine başladılar. "Deli, kâhin, sihirbaz, şair" dediler. Önceleri onunla kirli bir pazarlık kurmaya çalıştılar. "Kâbe'nin anahtarı, paralarımız, evleneceğin genç kızlarımız senin olsun" dediler. "Sen bizim putlarımızı, biz senin Rabb'ini kabul edelim. Dönüşümlü tapınalım" dediler. Ret cevabı alınca da kalemini kırdılar.
HÜZÜN ZAMANI
Miraç hadisesinden önce, ki peygamberliğin 10. yılı kabul edilir, yaygın kanaate göre Peygamberimizin müdafii olan amcası Ebu Talib ve 25 yıllık eşi olan Hz. Hatice art arda hayatlarını kaybettiler. Bu da müşrikleri cesaretlendirdi.
Hz. Resul; Mekkelilerin azgınlık ve inadını görünce devletine yeni zemin aradı. Taif'e gitti. Taif, Mekke'ye 70 km. uzaklıktaydı. Orada organize edilmiş bir yığının taşlarıyla karşılaştı.
İşte Miraç tam da bu ortamda; kalbinin kırık, yüreğinin yaralı olduğu bu dönemde bir müjde ve teselli olarak meydana geldi.
DİĞER PEYGAMBERLER
Nasıl ki her peygamber hicreti yaşadıysa, nasıl ki her peygamber "deli, şair, kâhin, sihirbaz" iftiralarıyla karşılaştıysa birçok peygamber de Miraç'a benzer bazı yolculuklara çıkarılmış olabilir. 120 bin peygamberden bizler sadece belli sayıda peygamberin hayatına şahit olduk. Kur'an'ın bahsettikleri dışındakilerin bire bir neler yaşadığını elbette bilemeyiz.
Kur'an-ı Kerim, Hz. İdris'in yüce bir makama yükseltildiğini haber veriyor. (Meryem, 56-57).
Hz. İsa'nın yücelere yükseltildiğini bildiriyor. (Nisa, 158).
Yahudiler de Hz. Musa, Hz. İdris, Hz. İbrahim gibi peygamberlerin bazı ilahi yolculuklarından bahseder. Hıristiyanlar, Hz. İsa'nın çarmıha gerildikten sonra göğe yükseldiğine inanırlar. Bize göre ise Hz. İsa çarmıha gerilmedi. Ama yüce bir makama çıktı.
Bu nedenle, bütün dinlerin -kökeni ilahi olan- her ne kadar değişmişlerse de birbirlerine benzeyen ortak mesajları, ibadetleri, ritüelleri, uygulamaları vardır. Peygamberlerin de ortak ritüelleri, uygulamaları, kaderleri, hareketleri ve geçmişleri vardır. Allah birçok peygambere, bize farz kıldığı ibadetlerin aynını farz kılmıştır.
***
Miraç rüyada mı gerçekleşti?
Bazı şüpheciler, yüce Rabbimizin gücünün farkında olmayan bazı kişiler, Miraç'ı akıllarına sığdıramadıkları için ya inkâr yoluna gittiler ya Miraç için "Rüyada görülmüş" dediler ya da "Miraç ruhla oldu" dediler. Bu zihniyete şu soruyu sormak lazım: Eğer Miraç sizin dediğiniz gibi rüyada veya sadece ruhla olsaydı, bir rüya Mekke'de o kadar büyük bir sarsıntı oluşturur muydu? Siz de, başkası da her gün olağanüstü rüyalar görebilirsiniz. Veya ruh âleminde yolculuk edebilirsiniz. Bunu anlattığınızda buna itiraz eden kimse olur mu?
Miraç hadisesi üzerine bazı zayıf iradeli Müslümanların dinden çıktıkları biliniyor. Bir rüya bu kadar etkili olabilir mi? Efendimizin "Kudüs'ü tarif et" dediklerinde yoldaki kervana varıncaya kadar bütün o mekânları tarif etmesi rüyada mı oldu?
Miraç'ı inkâr edenler, mucizeleri anlayamayanlar, iman konusunda şüphe içinde olan zayıf iradeli kişilerdir. Veya İslam'ı tahrif etmeye çalışan bir projenin insanlarıdır.
Allah'ta fani olmak
İsra ve Miraç; mekânın ve zamanın farklı bir boyut kazanarak, gönlü ve göğsü tertemiz bir kulun yüce Rabb'inin özel kıldığı mekâna kabulüdür. Sanki perde aralanmış ve gayb âlemine ait bazı bilgiler sevgilinin kalbine nakşolmuştur. Orada basar (göz) değil, basiret (gönül) devreye giriyor.
Vahdeti vücut, bizim iman kodlarımıza aykırı kısır ve çözümsüz bir amentünün ifadesidir. Orada olan belki, yüce Rabb'in muhabbet, aşk ve kudretinde fani olmaktır. Vahdeti vücut değil.
O gece görülenler
Miraç'ta yüce Allah'ın ayetleri -delil ve mucizeleri- (İsra, 1) Efendimize gösterildi. O gece cehennemden bir bölüm açıldı ve gıybet edenlerin, zina edenlerin, faiz yiyenlerin, merhamet etmeyenlerin, yalancıların, jurnalcilerin, Allah'lık iddiası olanların, zulmedenlerin, kibirli olanların, kamu hukukuna tecavüz edenlerin, zekât vermeyenlerin, ikiyüzlü olanların halleri Peygamberimize gösterildi.
O gece Peygamberimiz, Azrail'i gördü. Kendisine yüce Allah tarafından indirilmiş birçok emrin bir anlamda komuta merkezini gördü. Yüce Allah'ın ne kadar yüce olduğunu müşahede etti. Salat ve selam Efendimize (SAV) olsun.
Not: Bu gece 21.00'den itibaren ATV'de Kandil Özel Programımız olacak. Herkesi ekran başına bekliyoruz.