Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NİHAT HATİPOĞLU

Gençlerle dertleşelim...

Gençler, zor bir coğrafyanın çocuklarısınız. Üzerinde binlerce oyun oynanan bir döneme rast geldiniz. Dünyanın idareciliğine soyunan emperyal oyun kurucuların dünyada olan bütün olaylarda önemli rol aldığını unutmayınız. Biz 20 yıl sonrasını planlarken onlar bin sene sonrasını planlıyorlar. Milletlerle oynuyorlar. Oyun kuruyorlar, düzen bozuyorlar. Milletlerin zenginliklerine babalarının malı gibi konuyorlar.
Sizleri yakından tanıyan, kalbinizin güzelliğine şahitlik eden bir hocanız olarak bazı konularda sizinle dertleşmek istiyorum:

Dininizle oynanmasına müsaade etmeyin
Dünyadaki olaylara bakıp sakın ümitsiz olmayın. İslam dinini gönül ve akıldan silmek için binlerce olumsuzluğu devreye sokuyorlar. Herhangi bir bölgede meydana gelen olumsuz bir hadisenin faturasını dine çıkarmak için pusuda bekleyen fırsatçıların varlığını unutmayın. Gençler, hiçbir cemaat, örgüt, oluşum, kurum, kuruluş, tarikat, meşrep, devlet veya başka bir organizasyon İslam'ı tek başına temsil etmez. Saydıklarımın herhangi birinden kaynaklanan olumsuzluk, dinin kabulü olamaz. Herkes kendince bir din kurgusunu dayatıyor. Hayır gençler, Allah'ın Cebrail'e, onun da Hz. Peygamber'e ilettiği din; Kur'an'ın emrettiği Hz. Peygamber'in yaşadığı dindir. Bu sahih ve tertemiz din yaşandı. Temiz ve duru insanlarla yeniden yaşanabilir. Herhangi bir kurum, kuruluş veya oluşumun tek başına İslam'ı temsil etmemesi, onların din dışı olduğunu da göstermez. Bizim İslam'la özdeşleşmiş bir kurum, cemaat veya oluşum aramak yerine İslam'ı temsil eden bir bakış açısını yakalamamız lazım. Bu da ortadadır.

Kur'an'ı tefsiriyle okuyun
Bazı inançsız mihraklar, Kur'an-ı Kerim ayetleri etrafında kötü bir algı oluşturmak için herhangi bir ayeti bağlamından koparıp, aynı husustaki diğer ayetleri de yok sayarak "Burada şöyle bir eksiklik var" diyebiliyorlar. Kur'an, Allah'ın kelamıdır. Allah'ın bütün evrene mesajıdır. Cahillerin ve kötü niyetlilerin bu oyunlarına dikkat ediniz.

Deistliğin sonu hüsrandır
Gençler, sözde Allah'a inandığını söyleyerek "Yüce yaratıcı var ama peygamber ve din yok" diyen kişilerin büyüsüne kapılmayın. Sizler bir yaratıcının var olmasına rağmen insanlığa bir görev veya mesaj iletilmeyeceğine inanıyor musunuz? Bu zihniyet sahipleri, heves ve hevalarına uyacak bir ilah arayışlarındadır. Onlar, Allah'a inanıyor değiller. Kendilerini koca bir yalana teslim ediyorlar. Sizi de zehirlemek istiyorlar.

Hz. Muhammed'i (SAV) iyi araştırın
Bazı inançsız forumlarda tersyüz edilerek anlatılan, ahlaksız bir üslupla kirletilmeye çalışılan peygamber imajına kanmak yerine Hz. Peygamber'i doğru kaynaklardan okuyun. O'nun nasıl bir inkılapçı, nasıl bir kurtarıcı olduğunu göreceksiniz. Ortaçağ'ı kapattı. Kız evlatlarını diri diri gömülmekten kurtardı. Asırlar öncesinden gelen cariye -savaş esiriveya köleci zihniyeti ortadan kaldırmaya gayret etti. Köle edinmeye devam edenlere ağır şart ve müeyyideler getirdi. Köle azadını teşvik etti. Köle veya cariyelerin (erkek veya kadın esirlerin) kendi arzularına göre evlenmelerinin yolunu açtı. Evlenenler hür olmuş sayıldı. Miras hakkı olmayan kadınları mirasa ortak etti. Miras alan erkeğin miras payını ailesiyle paylaşma zorunluluğu getirilirken, kadının aldığı mirası kadının kendi sermayesi olarak onayladı, ailesiyle paylaşma zorunluluğunu kaldırdı. Kısacası, erkek aldığı mirası ailesiyle paylaşmak zorunda. Kadın ise aldığı mirası kimseyle paylaşmak zorunda kılınmadı. Kadına seçim hakkı verildi. Ticaretten alıkoymadı. Zorla evlendirilmelerini engelledi. Kadına seçme yetkisi verdi. Ve daha binlerce devrim niteliğinde uygulamayı ya Kur'an veya Hz. Peygamber işlevlendirdi. Şimdi Allah aşkına, elinizi kalbinize koyarak söyleyin: Bütün bunları başaran kişi Hz. Muhammed (SAV) değil de sıradan bir lider olsaydı, dünyanın her tarafına anıtı dikilmez miydi? Gençler, karanlık odaklar bu Peygamber'i tanımanıza engel olmak için öyle şeytanca yollar deniyorlar ki, tahmin edemezsiniz. Bu hususta size anlatılan yalanlara itibar etmeyin. Güvenilir eserlerden sevgili Elçi'yi öğrenin.

Şüphe oluşturan yayınlardan uzak durun
Septik ve şaşkın insanlar sadece şüphe ve inkâra yatırım yaparlar. İnsanları sürekli saçma sapan sorularla cevap aramaya zorlayarak inançlarını sarsmaya çabalarlar. Siz onlara cevap yetiştirmeye çabalamayın. Aslında aynı soruları onlara sorup şöyle deyin: "Ben Allah'a, Kur'an'a ve Hz. Muhammed'e inanıp her türlü şeytanın ve şeytanın soytarılarının hezeyanlarından Allah'a sığındım." Bunu deyin ve yolunuza devam edin.

Mezarlıklar inkârcılarla dolu
Gençler, mezarlıklar Allah'ı yok sayarak yok olmuş ve toprağa dönüşmüş binlerce ölüyle dolu. Allah'a için yok diyenler şimdi yoklar. Allah ise var. Her yerde, her zamanda ve her şeyi görerek var.

Birbirinizi sevin
Gençler, birbirinizi kucaklayın. Mezhep, meşrep ayrımına müsaade etmeyin. Sizi düşman etmek isteyenlere prim vermeyin.

İstismarcıların faturasını onlara kesin
Din veya din dışı her oluşumda sahtekârlar da var, dürüstler de. Nasıl bir restorandaki olumsuzluktan dolayı bütün gıda sektörünü reddedemeyeceğinize göre din adına yanlış yapan birilerinden dolayı da dini karalayamazsınız. Karalayanların toptancı inkârına karşı da uyanık olun. Yanlış yapan kim olursa olsun, yanlıştır. Yanlış yolda olanın destekçisi olmayın.

Ailenizi unutmayın
Gençler, aileleriniz çok önemli. Hiçbir arkadaşınız, dostunuz -çok iyi olsalar daailenizin işlevini yerine getiremez. İçinizden ailesini ihmal edenler var. Anne, baba, kardeşin alternatifi olabilir mi?

Din düşmanları kaybetmiştir
Din düşmanları; inanç bana yâr olmadıysa başkasına da olmasın diyen bir tavır içindedirler. İnançsızlık anlaşılabilir! Yani Allah'a kalbini kapatana Allah da kapıyı kapatır. O hayatı boyunca zikzak çizer de çizer. Böyle yaşaya yaşaya ölüp gider. Bomboş! Ama inanç düşmanı farklı. Onları anlamak mümkün değil. Zira bu grup anlamsız ve ölçüsüz bir yalan, saldırı, karalama ve çirkinlik içindedir. Onursuzca bir düşmanlık sergiliyorlar. Bunları dehşet içinde izliyorum. Hiç mi empati yapmazlar. Hiç mi "Ya yanılıyorsam" sorusunu sormazlar.

Şeytanı Allah'a tercih edenler
Gençler, şeytanı yüce Yaratıcı'ya tercih edenler; sizi şeytanın ve inkârın yoluna yönlendirenler, yoldan çıkarıncaya kadar sizinle yandaş olurlar. Onlara benzeyince de sizi arada bırakıp yeni kurbanların peşine düşerler.

Şeytanın itirafına şahit olacaksınız
Evet gençler, siz inşallah şeytanın dostlarını nasıl kandırdığını ve onları nasıl aldattığını itiraf eden şu sözlerin sanığı değil, ama tanığı olacaksınız. Bakın ayete: "İş olup bitince şeytan der ki: Şüphesiz Allah size gerçek olanı vaat etti. Ben de vaat ettim. Ama ben vaadimden döndüm. Zaten ben sizin üzerinizde bir nüfuza da sahip değildim. Sadece beni kınamayın, kendi kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam. Siz de beni kurtaramazsınız. Daha önce ben, sizin beni Allah'a ortak koşmanıza da inanmamıştım. Gerçek şu ki, zalimlere acı bir azap vardır" (İbrahim, 22).

Şeytan da ders verir
Hem de acı bir ders verir. Bakın bu ayette şeytan özetle ne diyor kendisine uyanlara:
a- Ey yolumdan gidenler. Ben size vaat ettim.
b- Ama ben vaadimden döndüm. Zira ben sahtekârım ve yalancıyım. Siz de yalanıma kandınız. Sizinle oynadım.
c- Ben sizi zorlamadım ki!
d- Ben sadece sizi kendime davet ettim.
e- Siz de saf saf bana geldiniz.
f- Niye beni kınıyorsunuz? Kendinizi kınayın.
g- Benim sizi zorlayacak gücüm de yok!
h- Ben sizi kurtaramam. Hadi yolunuza! Düşün yakamdan. Dünyada asalaktınız, burada da.
ı- Siz de bana yâr olmazsınız. Bana hiçbir faydanız olamaz.
i- Gerçek şu ki, ben de, siz de zalimlerden olduk. Ne benim ne de sizin kurtuluşunuz yoktur.

Yolunuz, aydınlık ve ümit doludur
Gençler, olumsuz şeylere odaklanma yerine doğru ve güzel olana odaklanın. Her şey iyi olacak. Yeter ki dikkatli olun. Zararlı arkadaşlardan sıyrılın. Hiçbir hatanız, kusurunuz veya günahınız sizi Rabb'inizden soyutlamasın. Yaratıcı'yı çok sevin. O'nun isteklerine uygun işler yapın. En daraldığınız yerde mutlaka bir çıkış gelecektir. Unutmayın, şafağa en yakın an, ufkun en karanlık olduğu andır.

Dinden öç almak isteyenlere dikkat edin
Son yıllarda sinsi bir akım başladı. Şu veya bu gerekçeyle, belki hiçbir şeye inanmadığı için, belki özel bir kininden ötürü, belki din kavramı ona ahireti, ölümü, sorumluluğu, hesabı, Allah'ı veya Peygamber'ini, helal ve haramları hatırlattığı için veya şeytanlaştığı için, kısacası her bahanede, her fırsatta İslam'a kin ve nefretle saldıran bir grup türedi. Saldırırken hiçbir ilke, etik değer, insaf, akıl veya kutsal kabul etmiyorlar, kulaktan dolma yalan yanlış, saptırılmış bilgi kırıntılarıyla dünyaları yıkıyorlar. Kendilerince yüce Yaratıcı ve dini değerlere rövanşist bir öç duygusuyla saldıran bu insanların oluşturduğu manevi ve insanı kirlilik karşısında temkinli ama akıllı olacağınızı biliyorum. Gençler, resmin büyüğünü görün. Yükünüzün, sorumluluk ve beklentilerin çok olduğunu unutmayın. Siz, size emanet edilen bu vatanı, bayrağı, ezanı, kitabı, Peygamber'ini, dini sizden sonrakilere devredinceye kadar görevinizi sakın basite almayın. Hadi bakalım, dilerim gönlünüzdeki her kapı önünüze açılsın.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA