İnsanlar inanç itibarıyla üç kategoridedirler: Mümin, münafık ve kâfir. İslam itikadına göre tasnif böyle. Kâfirler de kendi aralarında değişik gruplara ayrılırlar.
Mümin kimdir? "Kur'an'ın ve Hz. Peygamber'in hadislerinin belirlediği bütün iman esaslarına şeksiz ve şüphesiz bir şekilde içinden iman edip diliyle de doğrulayan kişidir." Aynı zamanda bu iki temel esasta yer alan ibadetleri yerine getiren, helal-haramlar ve her türlü emri şüphesiz kabul eden kişidir mümin. Mümin, Allah'a teslim olandır.
Münafık kimdir? "Allah'a, Peygamber'e ve Müslümanlığın gereklerine içinden inanmamakla beraber dilde inandığını söyleyen ikiyüzlü insandır."
Kâfir kimdir: "Kâfir, İslam'ın itikat, amel ve temel prensiplerinin tümünü inkâr eden, başka inanca bağlı olan veya hiçbir inanca bağlı olmayan kişi olarak özetlenebilir."
Kâfir net insandır. İnanmadığını veya başka bir dine bağlı olduğunu söyler. Neticede neye veya kime inanıp inanmadığını açıkça belirtir.
En tehlikeli olanı münafık
Münafık ise en tehlikeli ve en sinsi olanıdır. Müslüman görünür, dine karşı olmadığını söyler. Aldatır, hatta "Geçmişimde dedem de şöyle dindardı, hacı idi, hoca idi" der ve kendini temize çıkarır. Geçmişi belki de gerçekten temizdir. Ama geçmişi, onu ve ondan sonrasını kurtaramaz. Neticede herkes kendi itikadı ve ameliyle toprağa girer.
Dilerseniz Kur'an'a kulak verelim. Bakalım münafıkları nasıl tanımlıyor:
***
"Münafıklar sana geldiklerinde "Tanıklık ederiz ki, sen gerçekten Allah'ın elçisisin" derler. Senin hiç kuşkusuz kendi elçisi olduğunu Allah elbette biliyor. Ama Allah tanıklık eder ki, münafıklar (inandık derken) kesinlikle yalan söylemektedirler." (Münafikun, 1)***
"Onlar yeminlerini kalkan edip (yani "Biz iman ettik" diye yalandan yemin edip) Allah yolundan yan çizmişlerdir. Onları yaptıkları ne kadar çirkin." (Münafikun, 2)***
"Şöyle ki, onlar sözde inandılar ama gerçekte inkâr ettiler. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık anlayıp kavrayamazlar." (Münafikun, 3)***
"Onlara (münafık olan kişilere) şöyle bir baktığında dış görünüşleri sana iyi bir izlenim verir. Konuşurlarsa sözlerine kulak verirsin. Ama onlar sanki bir yere dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü de kendi aleyhlerinde sanırlar. Asıl düşman -tehlikeli- onlardır. Onlardan korun. Allah onları öldürsün. Nasıl da haktan yüz çeviriyorlar." (Münafikun, 4)***
"Onlara, "Gelin, Allah'ın Peygamber'i sizin için bağışlama dilesin" dendiğinde (yani "Vazgeçin bu ikiyüzlülük sevdasından" diye söylendiğinde) başlarını çevirirler ve büyüklük taslayıp uzaklaştıklarını görürsün." (Münafikun, 5)***
"İnsanlardan bir grup da vardır ki, gerçekte mümin olmadıkları halde, "Allah'a ve ahiret gününe iman ettik" derler." (Bakara, 8)***
Onlara (münafıklara) "Şu müminlerin iman ettiği gibi siz de iman edin" dendiği zaman "Şu aptal ve akılsızlar gibi mi iman edeceğiz" derler. (Müslümanları küçümserler. Tepeden bakarlar.) Şunu bilin ki, asıl aptal ve akılsız olan kendileridir. Fakat bunu bilmezler." (Bakara, 13)***
"İmanı verip küfrü satın alanlar (küfür tüccarları) kesinlikle Allah'a hiçbir zarar veremeyeceklerdir. Üstelik, onlar için acı verici bir azap vardır." (Ali İmran, 177)***
"O münafıklar kendilerinin küfre yuvarlandığı gibi sizin de o şekilde küfre yuvarlanmanızı ve sapkınlıkta eşit hale gelmenizi isterler." (Nisa, 89)***
"Resulüm! Münafıkları kendileri için hazırlanmış olan can yakıcı bir azapla müjdele." (Nisa, 138)***
"Siz ezan okuyup namaza davette bulunduğunuz zaman onu alay ve eğlence konusu yaparlar." (Maide, 58)***
***
"Erkek olsun, kadın olsun bütün münafıklar birbirinin aynısıdır. Kötülüğü teşvik edip yayarken, iyilik, doğruluk ve güzelliğin önünü kesmeye çalışırlar." (Tevbe, 67)***
"Allah erkek olsun, kadın olsun bütün münafıkları ve kâfirleri içinde ebedi kalacakları cehennem ateşiyle tehdit etmektedir. O ateş onlara yeter." (Tevbe, 68)***
"Artık onlar, kazandıkları günahlar yüzünden az gülsünler, çok ağlasınlar." (Tevbe, 82)***
"Münafıklar 'Biz Allah'a ve Resul'üne inandık ve itaat ettik' derler. Ama sonra da içlerinden bir grup gerisin geri dönüverirler. Böyleleri mümin değildir." (Nur, 47)
Elbette münafıkları ve sinsiliklerini anlatan daha birçok ayet var. Ama bunları tanıdınız. Etrafınızda varlar. Her gün bunlarla karşılaşırsınız. Çarşıda, caddede, bürolarda, internette veya başka yerde. Azdırlar toplumda. Toplum bu türleri sevmez ve dışlar. Halk samimidir zira. Ama sesleri çok çıkar bu türden münafıkların. Allah hepimizi şerlerinden korusun.
***
BİR HADİS
Peygamberimiz şöyle buyurdu:
"Cuma günü içinde öyle bir vakit vardır ki, Müslüman bir kul namaz kıldığı halde o vakte rastlar da Allah'tan bir şey dilerse, muhakkak Allah onun dileğini yerine getirir." (Buhari, Cum'a, 37 Müslim, Cuma, 13)
***
BİR AYET
"Bir de zararlı faaliyetlerde bulunmak, küfre yardım etmek, müminler arasına ayrılık sokmak için ve öteden beri Allah ve Resul'üne karşı savaşanlara üs olsun diye bir mescit yapanlar vardır. Bunlar, 'Bizim iyilikten başka hiçbir kasdımız yok' diye de mutlaka yemin ederler. Ama Allah şahitlik eder ki bunlar mutlaka yalancıdırlar." (Tevbe, 107)
***
HANIMLARI FARK ETMEZDİ
Muhammed bin Vasi der ki: "Biz öyle sahabeye kavuştuk ki, hanımlarıyla aynı yastığa baş koyarlardı. Ama başları yastıkta olmalarına rağmen sabaha kadar Allah aşkından ağlayıp sızlardı da bu hallerinden hanımlarının haberi olmazdı."
***
RESULULLAH'I UYKUMDA GÖRÜRÜM'
Maliki mezhebinin kurucusu Malik bin Enes, İmam-ı Şafii'nin de hocasıydı. Medine'nin imamı olarak anılır. Her hadis rivayetinden önce boy abdesti alır ve mescitte güzel koku veren ud ağacını yaktırır, en güzel elbisesini giyerek hazirunun huzuruna çıkardı. Heybetli bir adamdı. Mezarı Medine'deki Baki mezarlığındadır. Hz. Peygamber'in kızlarına yakın yerde gömülmüştür.
İmamı Malik gece namazını hayatı boyunca hiç ihmal etmedi. Bir soruya cevap verirken şöyle dedi: "Uykumda Resulullah'ı görmediğim hiçbir gece yoktur."
***
ALLAH'IN SEVİNMESİ
Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Rabbiniz şöyle buyurdu: 'Ben kulumun zannına göreyim. Beni zikrettiği yerde ben onunlayım.' Allah'a yemin ederim ki, kulun tövbesinden dolayı Allah'ın sevinmesi, birinizin ıssız çölde kaybettiği devesini bulduğu zamanki sevincinden daha büyüktür."
***
Gece namazı kaç rekâttır?
Gece namazından kastettiğiniz, uyuduktan sonra yataktan kalkıp kılınan teheccüd namazıdır. Bu namazı imsak, yani sabah namazı vakti girmeden önce kılmanız gerekir. Bu namazın en azı 2 rekâttır. Çoğu için sınırlama yoktur.
Istakozun sıcak suda haşlandığı söyleniyor. Haram mı?
Her hayvanın tabii ölümüne terk edilmesi gerekiyor. Eti yenecek hayvanların kesilmesi gibi. Istakozun ise tadı daha iyi olsun -veya başka gerekçeyle- diri diri sıcak suya atılıp haşlanması dinen haramdır. Bundan sakınmak gerekiyor. Zira bu hayvana eziyettir.
***
ŞU RİYAKÂRA BAK
Tasavvuf büyüklerinden Malik bin Dinar anlatıyor. Bir yıl boyunca nefsimle mücadele ettim. Nefsim kabarmıştı. Bana diyordu ki: "Sen çok ihlaslısın." Ben de ona diyordum ki: "Sen yalan söylüyorsun."
Bir gün Basra sokaklarında yürürken bir kadın, diğer bir kadına beni işaret ederek şöyle dedi: "Hişt! Gösteriş yapan -riyakâr- bir adam görmek istiyorsan işte bu o kişidir. Adı Malik bin Dinar'dır."
Ben bu sözü duyunca müthiş sevindim. Nefsime dedim ki: "Bak sen bana ne kadar dindar ve temiz olduğumu fısıldıyorsun. Ama bu kadın senin içyüzünü ortaya koydu. Artık beni kandırıp da, konuşup da durma."
***
TAKDİRİ DOĞRU DEĞERLENDİRMEK
İlk dönem tasavvuf büyüklerinden Muhammed bin Vasi'nin bacaklarında bir yara çıkmıştı. Yara acı veriyordu. Biri onun sıkıntılı halini görünce şöyle dedi: "Sana acıyorum bu yaradan dolayı." Muhammed bin Vasi ise ona şu cevabı verdi: "Ben de yaranın gözümde veya dilimde çıkmadığına şükrediyorum."