Hicretin 4. yılında Hz. Peygamberimizden İslam'ı öğretmeleri için bazı öğretmenler isteyen Mekkeliler haince bir tuzak kurarak bu öğretmenleri pusuda şehit ettiler. Bu olay elbette hem Hz. Peygamberi ve hem de sahabeyi hayli sarstı. Rahatsız etti.
Hz. Peygamber Mekkelileri Yüce Allah'a havale etti. Sonrasında gelen yıllar Hicri 5 ve 6. yıllarda Mekke'de büyük kıtlık oldu. Yağmurlar kesildi. Mekke'nin çocukları, kadın ve yaşlıları ölümün eşiğine geldiler. Bütün bu musibetlerin de yaptıkları ihanetten kaynaklandığını da bildiler.
Dua et yağmur yağsın
Mekke'de yapılan toplantılar sonrasında Ebu Süfyan başkanlığında bir heyet oluşturup Hz. Peygamber'e göndermeye karar verdiler.
Mekkelilerin bir anlamda beyaz bayrak çektikleri bu dönemde Hz. Peygamberden şu talebi oldu:
1- Yağmur yağması için dua et. Yaptığımız ihanetten ötürü üstümüzden felaket kalksın.
2- Yeni Müslüman olan Benu Hanife'nin lideri Sümame'nin (-ki Sümame Mekkelilerin Hz. Peygambere olan zulüm ve ihanetinden dolayı onların Yemen'den giden buğday ihracını engelledi. Böylece kuraklıktan sonra bir de gıda boykotu Mekke'yi vurdu.) Yemen'den buğday ithali yolunu açtır. Bu hususta Sümame'ye mektup yaz.
Affedici ve ikram edici
Hz. Peygamber, Mekkeli çocuk ve kadınların -putperest de olsalar- açlık ve susuzluktan ölmelerine göz yummadı. Yüce ellerini semaya kaldırdı ve Mekke'nin kıtlıktan kurtulması için dua etti.
Sümame boykotu kaldır
Akabinde Benu Hanife aşiretinin lideri olan Sümame'ye mektup yazdı ve Mekke'ye uyguladığı boykotu kaldırmasını emretti. Sümame Hz. Peygamber'in mektubunu alır almaz verilen emrin gereği olarak Mekke'ye uyguladığı boykotu kaldırdı ve buğday ihracına müsaade etti.
Hz. Peygamber gelen müşrik heyete sordu. Var mı başka isteğiniz. Hayır dediler. Sana müteşekkiriz ey Muhammed!
Satamadığın derilerini bana sat
Hz. Peygamber Mekke'den gelen müşrik heyetinin Mekke'ye dönmeden önce kendisine uğramalarını emreder. Şöyle buyurur: Yarın gitmeden bana uğrayın. O gece ve öteki geceler Mekkeliler en uygun ve güzel şekilde misafir edilirler.
Mekkeli heyet dönerken Hz. Peygamber Ebu Süfyan'a şunu sorar: Sen deri işi yapıyorsun. Derileri bu yıl ne yaptın! Ebu Süfyan der ki: Derileri ihraç edemedim. Boykottan ötürü elimde kaldı. Kokmak ve bozulmak üzeredir.
Hz. Peygamber bir büyüklük ve liderlik dersi daha verir ve Ebu Süfyan'a derileri bana sat. Seni iflastan kurtarayım. Deri yerine sana Medine Hurması vereyim. Sen de Mekke halkına hurma sat. Ebu Süfyan bu teklifi de sevinçle kabul eder. Hz. Peygamber'in bu muhteşem ikramını hemen kabul eder. Ve takas hemen yapılır. Ebu Süfyan hem derilerini kurtarır ve hem de Mekkelilere hurma satma imkanı bulur.
Mekkelilere para yardımı
Hz. Resulullah (s.a.v.) heyeti göndermeden önce ciddi bir miktar altını Ebu Süfyan'a teslim eder ve bunu Mekke'nin yoksullarına hediye olarak dağıtmasını emreder. Heyet bu hediyelerle geri döner. Ebu Süfyan, Hz. Peygamberin bu müthiş ikramını gizlemez. Yardımı Mekkelilere dağıtır. Bu olay Mekke gençlerini, kadınlarını etkiler. Hz. Peygambere yaptıkları bütün hainliğe rağmen O'nun bu alicenap bağışını unutmazlar. Mekke'nin fethinden önce Efendimize büyük bir sempati oluşur. Mekke'nin ileri gelenleri Muhammed gençlerimizi elimizden aldı demeye başlarlar.
Hz. Muhammed (s.a.v.) şüphesiz her türlü kritere göre büyük bir liderdi. Öyle merhamet hamleleri yaptı ki, düşmanlarını kendi yanına alamasa da onları kendi karşısında etkisiz, nötr hale getirdi. Öyle hamleler yaptı ki, düşmanlar bunu hiç hesap edemediler. Peygamberlik ve büyük liderlik. Bizim O'ndan öğrenecek çok şeyimiz vardır.