İşin en kötüsü günahını itiraf etmeyip bahane uydurmaktır. Günah işleyene soruyorsun. Niçin bu günahı işliyorsun. Duyduğun cevaplar şunlar:
"Gencim. İleride tevbe ederim."
"Ne var bunda. Herkes aynı şeyi yapıyor."
"Boş ver sen, Allah affedicidir."
"İleride bir hacca giderim. Allah affeder."
"Canım ne var bunda! Allah yazmasaydı yapmazdım."
"Sen benim kalbime bir bak. Pırıl pırıl."
Ve daha nice boş söz duyarsınız.
- Halbuki gençken olan ibadet daha hayırlıdır. Uzun yaşayacağına garanti de yok.
- Halbuki, herkes yapıyorsa bizim de yapmamız gerekmez. Neticede herkes kendi mezarında sorgulanacak.
- Halbuki şeytan insanı Allah'ın affıyla kandırır. Boş ver, Allah affedicidir der. Fısıldar. Böyle aldatır.
- Halbuki, ileride hacc ile affettiririm denilerek işlenen günahın cezası ağır olur. Belki haccı bile tehlikeye sokar.
- Halbuki, Yüce Allah'ın ezeli, sonsuz ilmiyle bizim ileride yapacağımızı bilmesi ile, bizim günah işlememiz arasında bir bağlantı yoktur. Onun için Allah yazdı sözü günah işlemeye kapı açmaz. Bunun farkında değil. Kaderi anlamamış.
- Halbuki, benim kalbim pırıl pırıl demek doğru değil. Kalpleri bilen Rabb günahtan uzak dur, ibadet yap buyuruyor.
Kısacası bu sözlerle mazeret uyduranlarla şeytan oynuyor demek ki! Günahına mazeret bulma. Tevbeye yol ara. Günahta ısrar etme, tevbede ısrar et. Başkasının günahı seni kandırmasın. Yarın sen kendinden sorgulanacaksın.